Sağlık sorunlarımız yazmakla, anlatmakla bitmiyor. Neresine el atsanız bir olumsuzluk ortaya çıkıyor. Sağlık hizmetleri ticariye dönüştü. Vatandaşlar özel hastanelere soyduruyor. Özel hastanelerin birim fiyatları birbirini tutmuyor. Başbakan çıkıp “Sağlık hizmetleri parasız diyor” vatandaş inanıyor. Aynı vatandaş devlet hastanelerinden şifa bulmayınca da özellere soyuluyor. Devlet hastanelerinden basit hastalıklar için yararlanan aynı saf vatandaş ver Allah devlete ve Tayyip Bey’e dua üstüne dua ediyor. Aman dualarınız eksik olmasın!
Diz üstü ve dizaltı protezlerle ilgili geçtiğimiz günlerde yayımlanan bir tebliğ; hem bu protezlerden yararlanacak hastaları hem de bu işi meslek edinenleri zor durumlarda bıraktı. Bu tebliğ, bu protezleri kullanabilecekler için bazı koşulları değiştirdi bazı yeni koşullar koydu. Olabilir. Bu protez cihazlar elektronik olup bedelleri de pahalıdır. Devlet bu protez cihazların bedelini karşılamayı üstleniyor. Buraya kadar sorun yok.
Ancak yasal işlemlerin yapılması gerek. Hasta bu konuyla ilgili bir devlet hastanesinin ilgili doktoruna gidecek muayene olacak ve hastanın durumu tebliğde belirtilen koşullara uyuyorsa doktor bir rapor yazıp “Bu protez cihazın bu hasta tarafından kullanması uygundur” diyerek onaylayacak. Bu raporla Ankara’daki ilgili birime gidilecek, raporda yazılanlar hastanın durumu ile karşılaştırılacak hastanın durumu verilen rapora uygunsa bu protez cihaz takılacak ve bedelini de devlet ödeyecek.
Yasa belli, tebliğ belli, ancak Konya devlet hastanelerinin bu konu ile ilgili doktorları bu protez cihaz için hastalara ne rapor veriyorlar ne de bu protez cihazı yazıyorlar. Tebliğde belirtilen koşullara uygun olan hastalar rapor alamıyorlar. Böylece hem hastalar hem bu işi yapanlar mağdur duruma düşüyorlar.
Bu tebliğ kötüye mi kullandı? Ne olduysa oldu rapor yazan ilgili doktorlar şimdi yazmıyorlar. Belki bazı olumsuzluklar olmuştur. Belki bizim bilmediğimiz bazı durumlar vardır. Orasını bilemiyoruz, ancak bildiğimiz tek şey bu durumda olan hastaların ve bu işi yapanların oldukça mağdur olmaları. Yoksa bakanlık tarafından doktorlara “Biz bu tebliği yayımladık ama siz rapor yazmayın. Tebliğ uygulanıyor gibi görünsün” talimatı mı verilmiştir?
Bu sorunu yaşayan vatandaşlar ve bu işi yapanlar ilgilerden net ve olumlu bir karşılık alamamaktadırlar. Bu konuda hastalar önce Hasta Hakları birimine gönderiliyor. Hasta Hakları birimi tarafından Konya Hastaneler Birliği Genel Sekreterliği’ne gönderiliyor. Sorun yine çözülmüyor, çözüm de üretilmiyor. Bu durum karşısında buralara değil Fizan’a gitseniz yine karşınıza ya bir Yalova Kaymakamı ya da bir Marko Paşa çıkacaktır. Çünkü çözüm yolunu gösteren yok, hasta mağduriyetinin nasıl giderileceğini düşünen yok. Çünkü tebliğin ipe sapa gelir yanı yok.
Zaten Arap saçından farksız olan sağlık sorunlarımıza şimdi de böyle bir sorun katıldı. Ne diyelim hayırlı olsun. “Hayırlara vesile olur inşallah!”
Yazarla İletişim GSM. 05053214840