AKP tarafından demokratikleşme paketi adı verilen uzaktan kumandalı bomba paketinin içinden öğrencilerin her gün söyledikleri Andımızı kaldırma planı da çıktı. Halkın çoğunluğu tepki gösterince de Milli Eğitim Bakanı Andımızın yeniden düzenleneceğini açıkladı.
Andımız bazıları için kuru laf salatasından ve soyut bir kavramdan öte bir şey olmayabilir. Oysa her gün öğrencilerin söylediği andımız Türkiye Cumhuriyeti halkını birleştiren, kaynaştıran, cumhuriyeti ve cumhuriyetin getirdiği değerleri bir arada tutan sağlam harçlardan biridir. Etnik kökeni ne olursa olsun bu topraklarda yaşayan herkesin Türk olduğu kabul edilerek “devletin milletiyle bölünemez bütünlüğü” sağlanmıştır. Anayasa’nın 66. Maddesinde Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığının tanımı yapılırken “Türk devletine vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türk’tür” denilerek vurgulama yapılmaktadır.
Bazı vatandaşlar etnik kökenlerinden dolayı “Ben Kürdüm, Türk olmayan Kürt çocuğuma her gün Türküm dedirtiyorlar” diyebiliyorlarsa bunun altından bölücülük çıkar ve devletin temel harcına balyoz vurulmuş olur.
Anayasa gereği bu topraklarda yaşayanların etnik kökeni ne olursa olsun bütünü Türk’tür. Aksini düşünenler iki yüzlülük yapıyorlar, işi etnik milliyetçiliğine döküyorlar. Bu yol doğru değil. Başka seçeneklere ve bölünmeye bugün yeşil ışık yakılsa bile etnik kökeni Türk olsun, Kürt olsun, ne olursa olsun başka seçeneklere izin verilmeyeceğini bilmek gerekir. Bu topraklarda yaşayanlar dini, mezhebi, düşünme tarzı, etnik kökeni ne olursa olsun birbirleriyle iyi geçinmek zorundadır. Her aklına esen kendine göre bir seçenek aramaya, yeni sınırlar çizmeye kalkarsa işte o zaman sular ısınır, ölü yuyucuları kazanlarını kaynatmaya başlar. Herkes iyi düşünsün bundan kim zararlı çıkar? Bu bölünme kimleri zil takıp oynatır? En önemlisi de sonuç ne olur? Herkes sağduyulu düşünüp bölünme oyunlarını görmeli ve birlik dirlik içinde ona göre davranmalıdır.
Etnik milliyetçiliği körüklemek boşunadır. Bugün devleti yönetenler buna yeşil ışık yakabilirler, ama keser döner sap döner sonunda ne olur hiç belli olmaz. Hükümetler gidici devlet kalıcıdır. Kalıcı devlet ve sağduyulu vatandaşları bu etnik milliyetçiliğe asla geçit vermez. Kaldı ki bugün Türkiye’de yaşayan ve “Ben arı duru Kürdüm” diyenlerin yüzde doksan dokuzu arı duru Türk kökenlidir. Evet, yanlış okumadınız. Açın bakın aşiret, oymak ve ciddi etnik araştırma kitaplarını okuyun, inceleyin. Bunları ben değil bu işlerin uzmanları her zaman yazıp, her zaman söylüyorlar.
Cuma günü Zafer Meydanı’nda CHP li kadınlar Andımız için imza topluyorlardı. İşe yarayacak mı? Yarasın, yaramasın birlikten dirlikten yana olan, etnik kaygıları olmayan herkes bu imzalara destek vermeli. Başka partiler, dernekler, kurum ve kuruluşlar da imza toplamalılar. Her yerde, her zaman Andımız, birlik ve dirlik savunulursa etnik kaygısı olmayan Türkiye milliyetçileri bu oyunlara meydan vermeyeceklerdir. “Ne mutlu Türküm diyene”