MEVLANA HERKESİN KONYA BİZİM

Mehmet Gündoğdu

Aralık ayı geldi Mevlana haftası ve anma törenleri başladı. Son birkaç yıldır başta İstanbul olmak üzere yurt içinde ve yurt dışında Mevlana anma törenleri yapılmaya başlandı. Basından öğrendiğimize göre Konya’daki anma törenleri için alınan ücretler 10 ile 50 lira arasında değişirken İstanbul’da iki yüz üç yüz liraya bilet satılıyor. Konyalılar namaz, niyaz, boğaz derdindeyken Mevlana’yı da ellerinden kaçırdılar.

Konya basını günlerce bu konuya yer verdi; manşet haberler yapıldı, köşe yazıları yazıldı… Konya basını bir türlü derdini anlatamadı. Daha doğrusu dert anlayacak birileri bulunmadı.

1960 öncesinde Konya Halkevi etkinlikleri içinde yer alan ilk kez Mevlana anma törenleri ve sema gösterileri yapıldı. Sonraki yıllarda da Konya Turizm Derneği anma törenleri ve sema gösterilerini yaygınlaştırarak daha geniş kitlelere duyurmayı başardı. Bu törenler ve sema gösterilere gerek yerli halk gerekse yabancılar tarafından ilgiyle karşılanınca konu uluslar arası bir boyut kazandı. Esnaf yıllarca bu işlerden para kazanıp ailesini doyurdu. Otelciler, turizmciler, tur düzenleyiciler Mevlana üzerinden çok paralar kazandılar. Şimdi son iki yıldır Şebi arus törenlerine ilgi azalmış. Son iki yıldır otellerin dolmadığı söyleniyor.

Konyalı esnaf ve işadamları şimdiye kadar bu işlerden fazlasıyla para kazandılar. Bir diyeceğimiz yok, varsın kazansınlar. Esnafın, işadamının kazancı Konya’nın da kazancıdır. Bir Konyalı olarak beni ilgilendiren konu; Mevlana’nın çok fazla metalaştırılarak doğrudan paraya dönüştürülmesidir. Dini turizm adı altında en olmadık yerlerde; düğünlerde, içkili lokantalarda, köy şenliklerinde falan sema gösterilerinin yapılması. Bu işleri Konyalılar icat etti ama bu cinliklerini yurt içi ve yurt dışındaki daha cin işadamlarına kaptırdılar.

Geçtiğimiz yıllarda yurt dışında bir dansöz yarı çıplak bir halde sema dönerek “geçmişle geleceği buluşturuyorum” diyebildi. Bir modacı Mevlevi giysilerinden esinlenerek açık saçık ve uçuk giysi modelleri ortaya çıkardı. Bu tür şeyler oldukça fazla. Ben buna işin cılkını çıkarmak diyorum. Hem de öyledir. Konya dışındaki başka yerlerde Mevlana’yı kullanarak anma ve sema gösterileri düzenlemek bence işin cılkını çıkarmaktan öte; siyasette oy,  ticarette para kazanmak kaygılarından doğmaktadır.

İki yıldır her yerde yapılmaya başlanan Mevlana anma törenleri ve sema gösterileri siyasetçiler için bulunmaz bir fırsat doğurdu. Bu gün İstanbul’da, yarın Konya’da, öbür gün bilmem nerede? Her gittikleri yerde konuşup önce Müslümanlıklarını kanıtlıyorlar, sonra da bal gibi siyaset ve propaganda yapıyorlar.

Din üstünden ticaret ya da din turizmi yapanlar “Mevlana herkesin, herkesin olan Mevlana’yı biz de bulunduğumuz yerde anıyoruz. Mevlana bizim de Mevlana’mız” gibi sözler ediyorlar.

Biliyoruz Mevlana herkesin ama Konya yalnızca bizim.