Kanal B televizyonun da 14 Temmuz pazartesi günü “Gurbetteki Osmanlılar- Meluncanlar” isimli bir belgesel yayımlandı. Bu belgeselin konusu: Amerika Kızılderililerinden Apaşiler’in falan Türk kökenli olduklarını bilimsel verilerle kanıtlamaktı. Amerikan yapımı bu belgeselde konuyu inceleyip anlatan bilim insanları da Amerikan’dı.
Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk, Türk soyunun ve tarihinin yeterince bilinmeyen ezber bozacak kökenlerinin araştırılması için 1930’lu yıllarda bazı çalışmalar yaptırtmıştı. Bu çalışmalar Orta Asya’dan Amerika kıtasına kadar uzanmış ve sonuç olarak Türklerle ilgili çok somut bilgi ve belgeler ortaya dökülmüştü. Atatürk Türk ulusunun köksüz bir ulus olmadığını ve Türk köklerinin yeryüzünün hemen her yerinde aranması gerektiğini bildiğinden bu konunun bilimsel olarak kanıtlanmasını istiyordu. O zamanki çalışmalar olumlu sonuçlar vermeye başlayınca birtakım palyaço tarihçiler, Atatürk’ün önünü kesmeye çalıştılar ve bu çalışmalardan çıkan sonuçları ciddiye almamış göründüler. Atatürk’ün ömrü vefa etseydi bu çalışmaların devamı gelecekti. Atatürk’ün ölümüyle bu konu unutturuldu, üzerinde durulmadı, yeni çalışmalar da yapılmadı. Şimdilerde bu konular yeniden gündeme getirildi. Yıllardır bazı bilim insanlarımız bu çalışmaları belgeleyip yazıyorlarsa da tarihçilerin çoğuna kabul ettiremediler. Oysa bu çalışmalar ezber bozan gerçeklerdi ve ırkçılık, kafatasçılık yapmak için değil, ezber bozan gerçeklerin ortaya çıkarılması içindi. Bu bilim insanlarının çalışmalarından ortaya çıkarak ben ve benim gibi bazıları her şeye karşın bu gerçekleri yazarak, anlatarak savunduk. Kimileri gülüp geçti, kimileri bizi ırkçılıkla suçladılar. Oysa bizler gülünecek palyaço tarihçisi değildik, Irkçılık yapmayı da hiç düşünmedik.
Yıllar önce eski kilim ticareti yapan birisiyle tanıştım. Bu kilimcinin Kızılderili kilimleri sattığını duymuştum. Bu kilimlere baktıkça bizim Konya kilimleriyle birebir benzeştiklerini gördüysem de bunun ticari bir düzmece olduğunu düşünmüştüm. Türklerin kökenleriyle ilgili gerçekler ortaya çıktıkça şimdiye kadar çözülmemiş sırların çözülmeye başladıklarını görüyoruz.
ABD’de düzenlenen “Türkler ile Kızılderililer Arasında Ortak Bağlar” konulu pek çok tanınmış bilim insanın katıldığı bir panel düzenlendi. Dilden, kültüre, din inancına kadar pek çok konu konuşulup tartışıldı. Bu panelde İstanbul’dan Dr. Levent Bozatlı’nın DNA testinde kendisinin Kızılderili olduğu kanıtlandı. Ayrıca geniş bir alanda yapılan DNA çalışmalarında Orta Asya Türkleri, Sibirya Türkleri ve Kızılderililerin DNA örneklerinin birebir çakıştığı da ortaya çıkarıldı.
Bilimsel ve somut verilerin ortaya çıkardığı bu gerçekler yalnızca bizim için değil ortak soydan geldiğini bildiğimiz pek çok toplumu da ilgilendirmektedir. Bizim tarihimizi yazan batılı bilim insanlarına yuh olsun ki bu gerçekleri göremediler ya da sakladılar. Türk kültür ve tarihini hor görerek batılılara uyan bizim palyaço tarihçilerimizin de tarih önünde büyük veballeri vardır. Dün ırkçılıkla suçlanan bilim insanlarımızın ne kadar haklı oldukları bir kez daha gün yüzüne çıkınca onlardan da özür dilemek her Türk’ün boyun borcu olmuştur.