Bundan önceki iki yazıda; Ankara’da bulunan temsil kurulu adına Mustafa Kemal’in bütün illere gönderdiği telgraftan, telgrafın tartışılmasından ve yeni meclis için önerilen milletvekili adaylarından söz edilmişti. Yazının bu son bölümünde milletvekillerinin seçilmesi ile ulusal mücadeleye verilen her türlü desteğin başlangıcı kısaca anlatılmaktadır.
Konya’da ulusal meclis seçimleri için hazırlıklara hız verilerek, yeni meclis için önerilen adaylar belli oldu. Hukuk Savunucularının önerdiği ve aday gösterdiği kişiler, örgütün ilçe yönetimlerinin de katılımlarıyla Hukuk Savunucuları tarafından seçildiler. Böylece Sivaslı Ali Kemal hocanın desteklediği adayların üçü; Refik (Koraltan), Abdulhalim Çelebi, Saatçi Rıfat hoca milletvekili seçildiler. Karamanlı Arif, Ermenekli Hulusi de Konya’nın yeni milletvekilleri olarak seçilip; belgeleri ellerine verildi. Yeni seçilenlerden dört milletvekili trenle Ankara’ya yolcu oldular. Yeni meclise milletvekili seçilen Abdulhalim Çelebi, padişaha ve hilafete bağlı olmasına karşın; biraz zorlamayla biraz da Ali Kemal Hoca’dan çekindiği için aday olmaya razı olmuştu. Yeni meclis başarılı olamazsa, hepsi padişaha ve devlete karşı baş kaldırmış olacaklar ve idam edileceklerdi. Bunu bilen Abdulhalim Çelebi, ileride olabilecek olumsuzluklara karşı “Ankara’dan buyruk geldi, ben de gitmek zorunda kaldım” diyerek sorumluluktan kurtulmayı düşünüyordu. Milletvekili seçilince “Mustafa Kemal Paşa’dan buyruk gelmeyince Ankara’ya gitmem” diyerek dayatmaya başladı. Mustafa Kemal Paşa’ya bu istek iletilince, istenen buyruk hemen verildiyse de; Abdulhalim Çelebi Ankara’ya gitmeye niyetli değildi. Oysa Abdulhalim Çelebi’nin milletvekili seçildiği halde Ankara’ya gitmemesi, halkın içinde olumsuz izler bırakacaktı. Bu kez de “Benim çevrem kalabalık, özel tren ve vagon verilmezse gitmem” demeye başladı. Mustafa Kemal Paşa, Abdulhalim Çelebi’nin bu isteğini de kabul edip, Konya’ya özel bir tren gönderdi. Böylece, Abdulhalim Çelebi Ankara’daki yeni meclise katılmak zorunda laldı.
23 Nisan Cuma günü Ankara’nın Hacı Bayram Camisi’nde kılınan Cuma namazından sonra, tören ve dualarla Büyük Millet Meclisi açılıp ilk oturum yapıldı. Büyük Millet Meclisi’nin ikinci oturumunda Abdulhalim Çelebi Meclis Başkan Vekili seçildi. Aynı gün Anadolu’nun her yanında olduğu gibi, Konya’da da büyük camilerde Kuran ve Mevlit okundu, dualar yapıldı, meydanda toplanan halka heyecanlı konuşmalar yapıldı. Meclis kararıyla yeni bir hükümet kuruldu.
Konya Hukuk Savunucuları, olağanüstü toplantı yaparak Sivaslı Ali Kemal Hoca’yı başkan seçtiler. Ali Kemal Hoca başkan seçilir seçilmez, yapacakları işin önemini anlatmakla işe başlayıp birtakım çalışma kurulları oluşturdu. Bunların içinde, Gilisıralı Tahir Hoca’nın başkanı olduğu Bilgilendirme ve Öğüt Kurulu da vardı. Eflatun Cem (Güney), Mehmet Muhlis (Koner), Hüseyin Refik (Kırış), - Sıçanlı zade Ahmet, Mümtaz Bahri (Koru), Edip Reşit gibi aydınlar; Ali Kemal Hoca tarafından bu kurulun aktif üyeleri seçildiler. Üst kurulda bulunan bu aktif üyeler ayrıca alt kurullar oluşturarak yeni çalışmalar yapabileceklerdi. Hukuk Savunucuları’nın sıkça eleştirildiği bir konu; yönetim kurulu ve üyelerinin huzur hakkı adı altında aylık almalarıydı. Yeni bir kararla daha önce yönetim kurulu üyelerine ödenen aylıklar ödenmeyecek, örgüt içindeki bütün üyeler ve kurullar gönüllü çalışacaktı. Bütün bu olanların ardından daha önce var olan Ulusal dayanışma artırılarak her türlü maddi yardım yapılmaya başlanacaktı.
Konya’nın ulusal mücadeleye fiili katılımı başlamış ve savaş sırasında olağan üstü çabayla her türlü destek verilmeye başlanmıştı.