REFİK KORALTAN’DANBİR ANI
Birinci dönem Konya milletvekili ve meclis eski başkanıRefik Koraltan’ın yazdığı anılarından yola çıkarak Konya ile ilgili bir anısınısizlerle paylaşmak istedim.
Refik Koraltan ve Mehmet Vehbi Hoca bir rastlantı sonucuÇerkez Ethem’le karşılaşmasalardı ve bir ayaklanma girişimini bu iki Konyamilletvekili Mustafa Kemal’e duyurmasalardı Konya’da çok kanlı olaylaryaşanacaktı.
REFİK KORALTAN İLEVALİ HAYDAR ÇEKİŞMESİ
Üst üste İki kez yaşanan Bozkır olaylarından sonra, 1920yılında Konya’da milli güçlere karşı yeni bir ayaklanma hazırlıklarıyapılmaktadır. Birinci meclisin Konya Milletvekili Refik Koraltan, Konya’dabulunduğu günlerde ayaklanmacıların elebaşlarının çoğunu ve yandaşlarınıtoplamış, öğütler vererek birçoğunu milli mücadeleye ikna etmiştir. Ancak,Konya Valisi Haydar Bey ayaklanma hazırlığı içinde olanlarla sıkı bir ilişkiiçinde olup Kendisine yapılan uyarılara da aldırmamaktadır. Haydar Beye biruyarı daha yapmak isteyen Refik Koraltan, Konya milletvekillerinden KazımHüsnü, Musa Kazım ve Jandarma Alay Komutanı İsmail Hakkı ile valilik makamınagittiler. Bu dört kişi, ortaya çıkan gelişmelerin iyiye gitmediğini Haydar Beyeanlatmaya çalıştılar. Ancak, Haydar Bey tepki gösterdi. “Ben de milletvekiliyimve üstelik valiyim. Bana akıl vermeye mi kalkıyorsun? Senin karnını deşerim.”Refik Koraltan, Haydar Beye karşı sert çıktı. “Bu kelimeyi erkekler söyler. Bukutsal davaya katılan ne ölümden korkar ne de seninle bu şekilde konuşabilirdi.Yanlış yoldasın! Korkarım ki seni de bizi de endişeye düşürecek kötü olaylaraneden olacaksın.” Bu çıkış karşısında Haydar Bey, “O halde, ben burada valilikyapamam.” Deyince Refik Koraltan biraz daha kızarak “Zaten valilik yapamadın!Seni iş yapsın diye buraya gönderenlerin arasında bende varım.” Deyip görüşmeyibitirdi.
Haydar Bey Mustafa Kemal’e telgraf çekerek millimücadelecilerin ileri gelenlerini şikâyet etmiş ve o akşam Ankara’dan birer telgraf gelmişti. Mustafa Kemal, RefikKoraltan ile Konya’da bulunan öteki milletvekillerini acele Ankara’yaçağırıyordu. Ankara’dan çağrılanlar, ertesi gün sabah tren istasyonundatoplanarak yola çıkmayı kararlaştırdılar; ama başta Halim Çelebi olmak üzerebazı milletvekilleri ortalarda yoktu. Tren bekletildi, akşama kadar arananmilletvekilleri bulunamayınca Refik Koraltan ve Mehmet Vehbi Hoca trene binipAnkara’nın yolunu tutmak zorunda kaldılar. Tren Polatlı’ya varınca, Ankara’danKonya’ya doğru gelen tren mola vermişti. Çerkez Ethem ile Diyarbakır MilletvekiliHacı Şükrü ve bir sürü silahlı adamla karşılaştılar. Nereye gittiklerisorulunca, Çerkez Ethem, “Konya’ya, kelle uçurmaya gidiyoruz.” Deyince bununvali tarafından ayarlanmış bir oyun olduğu ortaya çıkmıştı. Refik Bey ileMehmet Vehbi Hoca çok kaygılandılar, endişe ettiler ama Konya’ya giden trenyola çıkmıştı.
ÇERKEZ ETHEM’İNAYAKLANMA HAZIRLIĞI
Ankara’ya ulaşan Refik Koraltan ile Mehmet Vehbi Hoca, hemenMustafa Kemal ile görüşüp bu durumu kendisine anlattılar. Mustafa Kemal,İçişleri Bakanı Dr. Adnan Adıvar ile Milli Savunma Bakanı Refet Paşa’yıçağırtıp bu emri kimin verdiğini sorduysa da doğru bir yanıt alamadı. MustafaKemal, Ali Fuat Paşa’ya bir emir yazdırdı. “Çerkez Ethem silahlı adamlarlaKonya’ya gidiyormuş. Kimin emir verdiğini, niçin Konya’ya gittiklerini öğrenin.Konya’da ayaklanma yapabilecekleri hakkında duyum aldık. Kendilerinisorgulayın, doyurucu bir yanıt alamazsanız ya da dayatacak olursa,yanındakilerle birlikte hepsini tutuklayın.”
Bu emir derhal yerine getirilerek Çok kanlı olaylarınyaşanması önlenmişti.
Kendisini ikinci Mustafa Kemal olarak gören Çerkez Ethem’inayaklanma hazırlığı içinde olduğu ve hazırlığın perde arkası böylece ortayaçıkmış oluyor. Çerkez Ethem ve yanındakiler Yunanlılarla anlaşmış; gerçektenkelle uçurup, halkı yağmalayacaklar ve halktan zorla aldıkları paralarla yenibir hükümet kurmaya hazırlanacaklardı.
SORUMLU KONYA VALİSİHAYDAR BEY
Kendisine yapılan uyarıları dinlemeyen Konya Valisi HaydarBey, Delibaşı ayaklanmasında suçlu görülse de, Konya ileri gelenleri MustafaKemal’den Haydar Beyin valiliğinin devamını istemişlerdir. Böylece Haydar Bey bir süre daha Konya’davalilik yapmıştır. Oysaki bu kanlı olayın ortaya çıkmasında en büyük rol HaydarBeyindir. Ne yazık ki mecliste yapılan soruşturmalar sonucu suçsuz görülmüştür.
Delibaşı Mehmet’e binbaşılık vererek tam yetkili yapanHaydar beydir. Bulunduğu bölgedeasayişin korunması için Delibaşı’na yetki veren o dur, cepheye asker toplamasıiçin Delibaşı’nı görevlendiren o dur. Delibaşı’nın her türlü deliliğine gözyuman Haydar Bey; adaletin elinden paçasını zor kurtarabilmiş olsa da, meclisteaklanmış görünse de korkak, beceriksiz, ikircikli bir yönetici olarak tarihegeçmiştir.
HALİM ÇELEBİ
Halim Çelebi, milletvekili seçilmesine karşın her tarafıidare eden bir siyaset izledi; seçim sonu meclise zorlamayla gitti, çoğu zamansorumluluk almaktan korktu, İngilizlere yakınlığı vardı. Delibaşı ayaklanmasısonrasında soruşturmaya uğrayıp bir süre sürgün edilse de eski makamınasaygıdan dolayı meclis tarafından aklandı.
MUSA KAZIM
Birinci dönem Konya Milletvekili Musa Kazım, Delibaşıayaklanması sonrasında soruşturma geçirip bir süre sürgün edilenlerarasındaydı. Başka konulardan dolayı da suçlanıp soruşturma geçirdiyse de o damakama saygıdan aklandı.
REFİK KORALTAN
Çeşitli devlet hizmetlerinde bulunarak ilk meclise Konyamilletvekili seçildi. Milli mücadeleye katıldı. 1935’e kadar milletvekiliolarak mecliste bulundu. Sonra çeşitli illerde valililik yaptı. DP kurucularıarasında yer alıp yeniden milletvekili seçilerek meclis başkanlığı yaptı. 27Mayıs 1960 darbesi sonrasında yüksek mahkemede yargılanarak idam cezası aldı.Sonradan gelen bir afla kurtuldu.
SAFLAR HER ZAMAN AYNIOLMAZ…
Milli mücadele öncesinde ulusal davalara karşı duranlardanbazıları ikna edilerek Kurtuluş Savaşı’na katıldılar ve ellerinden gelen hertürlü hizmeti fazlasıyla yaptılar. Başlangıçta milli mücadeleci görünenlerinbazıları ikircikli davranıp her iki tarafı da idare etmeye çalıştılar. Bazılarımangalda kül bırakmayıp esip gürledilerse de milli mücadeleden kaçtılar.Bazıları korkularından dolayı geri planlara çekilmeyi yeğlediler, zaferkazanıldıktan sonra milli mücadelecilerin safına karıştılar.
Kahraman olmadıkları halde rastlantı sonucu, kahraman olaraktarihe geçenler de, bu safın nimetlerinden yararlananlar da çoktur. Her yenibaşarıdan sonra güçlülerin yanında yer alanları saymakla bitiremeyiz. Osmanlıve Türkiye Cumhuriyeti tarihi böyleleriyle doludur.