Son günlerde Konya Büyükşehir Belediyesi’nin yan kuruluşu olan Kültür AŞ. bazı önemli kitaplar yayımladı. Bunun yanı sıra Konya mızrabıyla kayda alınan bazı Konya türkülerinden oluşan iki CD yapıldı. Bunlar güzel çalışmalardır. Bu çalışmalara yenileri ekleneceğinden kuşkum yok.
Bence eski yıllarda basılmış bazı kültür hazinelerimizin yeni baskıları da yapılsa çok iyi olur. Örnek olarak bunlardan birini önereyim: İlk sayısı 1936 yılında yayımlanan Konya dergisi. Halkevi Konya Şubesi tarafından yayımlanmış olan bu dergi ciltlerinin yeniden basılmalarını önermemin nedeni; bu dergilerin her bir sayısının en az bir “Karun Hazinesi” kadar değerli olmasıdır.
Bu dergilerin içinde Konya Tarihi var, Genel Türk tarihi var, folklor var, araştırma ürünü hemen her şey var. İçinde “her şey” olan böyle kaynak yapıtların değerleri elbette parayla falan ölçülmez.
Bu “her şeyin” yanında o günkü Konya hakkında da önemli bilgiler var. O günden bu güne Konya ile ilgili çalışmalar yapmış olan akademisyenlere, araştırmacılara, tarihçilere, folklorculara ve yazarlara kaynaklık yapmış olan bu derginin ciltleri birkaç kişinin elinde ve birkaç kitaplıkta bulunuyor. Kitaplıklarda bulunanlar da bir hayli eskimiş yıpranmış durumdalar.
Meraklılardan ve araştırmacılardan başka çoğu kimsenin bu dergilerin varlığından bile haberi yoktur. Son yıllarda halk ve çoğu okurlar tarihsel konulara yönelmişlerdir. Hatta halk doğduğu, yaşadığı ya da bulunduğu şehrin tarihini, kültürünü, folklorunu falan daha çok merak etmeye başlamıştır. Çoğu insanlar atalarının nereden geldiklerini, hangi boy ve soyun devamı olduklarını, hangi aşiretten olduklarını merak etmezler mi? Etmez olurlar mı? Zaman- zaman bana gelip atalarını, boylarını soylarını, aşiretlerini soranlar oluyor. Ben kaynaklardan bulabildiğim kadarıyla ve çok ayrıntılı da olmasa da bilebildiğim kadarıyla, fikir verebilecek ölçülerde bilgiler vermeye çalışıyorum.
İşte bu Konya dergilerinin ciltleri içinde Konya’nın yer ve köy adlarıyla birlikte hangi boyun hangi soyun toplu olarak nerelere yerleştikleri de ayrıntılı bir şekilde anlatılmıştır. Örneğin bu ciltler içinde tarih öncesi dönemler, Selçuklu Tarihi, Osmanlı Tarihi çok ayrıntılı biçimde yer almaktadır. Şu anda aklıma gelmeyen birçok konu bu derginin ciltleri arasında meraklılarını bekliyor.
Bu kısa açıklamalardan sonra şimdi işin püf noktasına gelelim. Bu dergi ciltleri her 6-7 sayısı 450- 500 sayfalık ciltler halinde yeniden basılsa çok iyi olur. Bu ciltlerin hepsini aynı anda basmak çok zor ve masraflı olabilir, bütçe yetersizliğinden doğan sorunlar ortaya çıkabilir. Bu ciltler belirli bir program ile belirli zaman dilimleri içerisinde de basılabilir. Bu derginin ciltleri yeniden basılırsa bakınız ne güzel sonuçlar ortaya çıkar. En başta kitaplık raflarında tozlanıp eskiyerek unutulup gitmiş olan bu dergiler okuyucu önüne çıkar ve daha çok insan bu dergilerden yararlanır. Sıradan Konyalılar merak ettikleri konular hakkında daha kolay erişebilecekleri bilgilere ulaşmış olurlar. Bu dergilerin varlığından haberi olmayan amatör ya da yerel araştırıcıların yanında her düzeydeki öğrenciler vazgeçilmez ve kolay erişilebilir ciddi kaynak bulmuş olurlar.
Uzatmayalım, bu dergi ciltlerinin basılmasında hatta internet aracılığı ile halka sunulmasında pek çok yararlar olacağı meydanda. Başka kurumlarda bu işi yapabilirler. Bütçesinin bu işe uygun olabileceğini düşündüğüm ve son günlerde güzel kitaplar yayımlayarak olumlu çalışmalarda bulunduğunu hesaba katarak bu işin Kültür AŞ. tarafından üstlenilebileceğine inanıyorum.
Yazarla İletişim GSM. 05053214840