Devletin bütün kuruluşlarının hesaplarını, gelir ve giderlerini incelemekle görevli olan Sayıştay bu günlerde aşağı tükürse sakal yukarı tükürse bıyık örneği zor günler yaşamakta.
Hükümet 2011 ve 2012 yıllarının ve örtülü ödeneklerin hesabını Sayıştay’a vermemiş. Şimdi bu konu yeniden bir kez daha gazete manşetlerine taşındı. Sayıştay, başta başbakanlık ve belediyeler olmak üzere devletin bütün kurumlarının hesabını AKP hükümetinden alamıyor. İç ve dış ticarette de şeffaflık olmadığı için bazı hesapların şişirildiği de basında yer almaktadır. Bazı kurumların kendilerine ayrılan bütçeyi bitirip bir sonraki yılın bütçesini kullanmaya başladıkları da devlet sırrı olmaktan çıkmış durumda.
Devletin geliri de belli değil gideri de. Bazı kurumların örtülü ödeneklerinin nerelere nasıl harcandığı da şimdilik devlet sırrıdır! Bazı iddialara göre birtakım örtülü ödenekler Suriyeli isyancı çetelere mi gitti? Yoksa devlet malı deniz mi denilmektedir?
Devletin Sayıştay’ı devletten hesap soramıyorsa bizim yazmamız, konuşmamız, vatandaşın “Neden AKP hükümeti hesap veremiyor ya da vermiyor” diye sorup konuşması bile yersiz!
Şimdiye kadar yararı görülmemiştir diye Andımızı kaldırdılar, Milliyetçiliği ayakları altına aldıklarını söyleyerek neredeyse Türküm demeyi kaldırdılar, onu kaldırdılar bunu kaldırdılar.
Yakında Sayıştay’ı da kaldırırlarsa hiç şaşırmayın. Hükümet iç ve dış sorunlarla uğraşarak, canla başla gidişata yeni bir düzen vermeye kalkarken başlarına bir dert olan Sayıştay’ı da kaldırıverirlerse değme gitsin! Onca önemli sorun varken ha devletin Sayıştay’ı ha Yalova Kaymakamlığı! Sayıştay dediğinizin Kuran’da hadiste yeri var mı? Yok! Allah makamı değil ya devlet makamı, öyleyse kaldırın gitsin! Hem ikide bir hesap vermekten, hem basına manşet olmaktan hem de Allah katında vebalden kurtulmuş olursunuz!
Konuyla ilgisiz bir fıkra anlatalım yüzünüz gözünüz şenlensin.
Ağanın birisi çobana koyun sürüsünü teslim etmiş. Çoban sürüyü alıp gütmek için otluk yerlere götürmüş. Aradan epey bir zaman geçmiş çobandan bir haber yok. Ağa “Gelsin hesaplaşalım, kazandık mı kayıp mı ettik bilelim.” Diye çobana haber yollamış.
Çoban sırtına bir koyun postu yüklenip gelmiş ağanın yanına. Ağa evin önünde yoğurt yerken çobandan hesap sormuş. Çoban başlamış hesap vermeye: “Yer çatladı gök patladı otuz ikisinin ödü patladı, onunu verdim kasaba, onunu katma hesaba, kurt kaptı birisini, birinin de getirdim derisini.” Ağa kızıp önündeki yoğurt çanağını çobanın yüzüne fırlatmış. Yoğurttan yüzü gözü bembeyaz olan çoban şükrederek “Yarabbi şükür, yüzümün akıyla hesabı verdim.” Demiş.
YAZARLA İLETİŞİM GSM. 05053214840