Konya-Hatunsaray-Akören yolunda; küçük bir yolla, yol ikileşir. Sağdaki yol) şimdi mahalle olan Hatip köyüne gider. Hatip yolunda ilk göreceğiniz; Çayırbağı suyunu Konya’ya getiren Cambaz Deli Osman’ın Ak Çeşme olarak bilinen çeşmesidir. Köyün içinde bir su havuzu, az ilerisinde İngiliz yapımı bir demir çeşme bulunmaktadır. Ana yol boyunca bir değirmen yıkıntısı, değirmene su akıtan eski bir su kemeri vardır. Köyün dışında bir piknik yeri bulunmaktadır. Burada birkaç mağara, yüksek bir kayalık ve su pınarı vardır. Su, kayalıkların altından gelerek; yarısı boşa akar, yarısı oradaki çeşmeden akar. Suyun çıktığı kayalık bir Hitit anıtıdır. Bu anıtı ilk olarak müze araştırmacısı Arkeolog Osman Ermişler görmüştür. Daha sonra, Hasan Bahar burada çalışmalar yapmıştır.
Bu konuda Mehmet Bildirici Yeni Gazete, (Cönk-2) sayfalarında bir yazı yazmıştır. Bu konuda bilgi vermek için bu yazının özetini sunmak istiyorum.
“… Hitit anıtı ilk defa Müze Araştırmacısı Osman Ermişler tarafından görülmüş ve 20-6-1993 tarihinde Yeni Konya’da yayımlanan bir makalede anlatılmıştır. Daha sonra Selçuk Üniversitesi öğretim üyelerinden Hasan Bahar tarafından detaylı incelenmiş, araştırılmış ve kendisinin başvurusu üzerine, İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Hititoloji Anabilim Dalı öğretim üyeleri Ali Dinçol ve Belkis Dinçol tarafından, yerinde tekrar araştırma yapılmış ve üzerinde bulunan Hititçe hiyeroglif yazı okunmuştur. Konu, Arkeoloji ve Sanat dergisinin Temmuz-Ağustos, 1996 sayısı 8-9. sayfalarında yayımlanmıştır… Hiyeroglif yazının Türkçesi şöyledir: “Büyük Kral (Muwa) Talli’nin oğlu, Büyük Kral (Kahraman) Kurunta”
Bu yazıdan Krula Muwatalli’nin M.Ö. 1315-1282 yıllarında kral olduğu, oğlu Kurunta’nın da büyük kralın vasalı (Bağımlı Kral) olduğu anlaşılmaktadır.”
Hatip’i geçince geçince Gödene vardır. Yeni ismi; Dikmeli. Niye bu isim uygun görüldü bilmiyorum. Daha anlamlı bir yeni isim bulunabilirdi. Gödene: Konya’da, tarhana bulanırken, kazanın karıştırıldığı tahta kaba kürek anlamındadır. “Hatip ile Gödene / Uğurlar olsun gidene” diye Konya’nın meşhur sözü bu köylerden gelir. Asıl otantik ismi ise; Kotenna’dır. Belki Godeina’dır ki; Luwi dilinde sal ülkesi anlamına gelir. Buradaki höyük ve küçük tepeciklerde yapılmış kaçak kazılardan çıkan çanak çömlek kırıklarına bakıldığında Roma döneminin izleri görülür. Ancak daha derinlere inildiğinde tarihin çok daha eskilere gidebileceğini düşünüyorum.
Gödene, taşıyla ünlüdür. Konya’nın pek çok yapısında, mezar taşlarında Gödene taşı kullanılmıştır. Gödene’ye girişte antik dönem taşından yapılmış süslü bir çeşme ve çevresinde İslam ve Hıristiyan mezarları vardır. Bu süslü çeşmeye köylüler Çerçeve Çeşmesi diyorlar.