ELENKİRT DAĞI GÜN YÜZÜNE ÇIKARILMALI

Mehmet Gündoğdu

Elenkirt Dağı üzerine araştırmalar yapan SÜ: tarihçilerinden Hasan Bahar geçtiğimiz günlerde basına verdiği bildiride; bu dağın tarihsel önemini vurgulayarak buraların tanıtılması gerektiğini söylemiştir. Sayın Hasan Bahar'a göre; dağ üzerindeki kalıntıların çoğunun tarihi Hitit dönemine kadar uzanıyor. Sonraki dönemlerin izlerinde ise şaman inancı etkinin izleri bulunuyor. Sayın Hasan Bahar'ın bu açıklamalarından çıkan sonuç; Hititler bu dağda yaşamışlardır, Roma ve Bizans sonrasında 1071'den sonraki dönemlerde Orta Asya'dan gelen öncü alperen Türkler bu dağda inzivaya çekilmişlerdir. Dolayısıyla bu yüksek dağ üzerindeki tepelerde ve zirvelerinde her üç dönemin izleri görülmektedir. Bazı zirvelerde say taşların dikine dikilmesiyle oluşturulan duvarların üstüne yine say taşlardan basit dam örtüleri konulmuştur. Bu basit odacıkların inziva odaları mı yoksa eski Türklerin balbal tipi mezar yerleri mi olduğu henüz kesinleşmemiştir. Bu dağ üzerinde henüz çözülmemiş ve açıklığa kavuşmamış nice gizemler vardır. Umarım ki ileriki yıllarda yapılacak bilimsel çalışmalar bilmediğimiz ya da ezber bozabilecek pek çok gizemi açıklığa kavuşturacaktır.

1990'lı yılların başında başlayan ve on beş yıl süren dağcılık çalışmalarım sırasında böyle gizemli yerlerin çok fazla olduğunu gördüm. Zaman içerisinde dilimin döndüğü, kalemimin yazabildiği kadarıyla ve karınca kararınca bu türden konuları çok yazdım, çok dile getirdim. Ayrıca rahmetli A. Sefa odabaşı ve Yatağanlı tarih araştırmacısı Mehmet Bildirici'nin elenkirt dağı ve yatağan Ahmet Mürsel üzerine yazdıkaları makaleleri de Kırkambar sayfası sütunlarında ben yayımladım.

Haritalarda Erenler Dağı olarak bilinen 2334 metre yüksekliğindeki bu geniş dağın üstünde birçok tepe zirveleri vardır. Bu dağın oturumu Yatağan- Doğanbey- Hasanşeyh yerleşimleri arasında kalmaktadır. Bu yüzden her üç yerden dağın tepe zirvelerine ulaşılabilir. En uygun ve kolay ulaşım rotası Doğanbey yönündedir.

Vakıf kayıtlarına ve menakıpnamelere göre öncü alperenlerden Harun Veli, dediği Sultan, Mahmut Hayrani, Yatağan Ahmet Mürsel gibiler topluca bu dağa gelirler ve sonra çevreye dağılıp yeni yerleşim yerleri kurarlar. Adı geçen bu öncü alperenlerin pek çok söylenceleri kitaplara geçmiş olmakla birlikte halen ilden ile dilden dile dolaşmaktadır.

Sayın Hasan Bahar'ın bu türden çalışmalarının sürekli olmasını dilerim. Ancak tarihçilerden ve arkeologlardan halen bazı beklentilerim var. Birincisi: Elenkirt Dağı zirvelerinde ilk önce köklü yüzeysel araştırmaların yapılıp sonra da arkeolojik kazıların başlatılması.  İkincisi: Öncelikle Kilistra antik kentinde köklü kurtarma çalışmalarının devam ettirilmesi acilen gereklidir. Bunun yanında tarihe ışık tutmak ve bilinmeyenleri açığa çıkarmak için arkeolojik kazıların başlatılması.

Üçüncüsü: Biz, henüz bilinmeyen yerlerde tarih izlerine çok rastlamış dağcılar olarak pek çok yeri biliyoruz. Araştırmacı tarihçiler, arkeologlar, ilgili kurumlar bizlerle ilişki kurarlarsa; dağlarda ovalarda bilinmeyen tarihi yerleri onlara gösterebiliriz. Bu konu çok önemlidir ve bu işbirliği içinde akademisyen tarihçilerin bilimsel çalışmalar yapmaları kaçınılmazdır. Bu konuda ilk görev de Selçuk Üniversitesi tarihçilerine düşmektedir.

Bu konularda eğer bana bir iş düşerse; akademisyenlere, tarihçilere ve ilgili kurumlara tarihi yerleri göstermek için rehberlik etmekten ve şimdiye kadar bilinmeyip okunmamış antik yazıtları ilgililere göstermekten mutluluk duyarım. Çünkü yıllardır yazdım durdum da pek ciddiye alan çıkmadı. Bundan böyle bu çalışmalara önem verilerek bilinmeyenler bilinsin bilinenler de bilim ve tarih dünyasına tanıtılsın. Sayın Hasan Bahar'ın bu türden çalışmalarına Konya adına, Anadolu tarihi adına, İnsanlık tarihi adına teşekkür ediyorum. Umarım arkası gelsin.