DÜN BUGÜN YARIN - FEDA ETMEK

Mehmet Gündoğdu

Anadolu kırsal kesim kültüründe kötü bir gelenek vardır. Aileler erkek çocuklarının çokluğu ile övünmeyi üstün bir hüner sanırlar. Oğlu olan özellikle birden fazla oğlu olan bir baba; birisine kızdığı zaman kendince övünerek, oğul ya da oğullarını öne sürer. Basit sürtüşmelerde bile oğlan babası “Üç oğlum var- beş oğlum var birini feda ederim.” Diye efelenip karşı tarafa gözdağı vermeye kalkışır. Sonuç olarak; basit sürtüşmelerde, anlamsız kavgalarda bile çoğu zaman kan dökülür. Ya bu taraftan ya karşı taraftan birisi ya da birileri mutlaka öldürülür. Bu övünmeler anlamsız kötü bir övünmelerdir, bu gelenek Anadolu genelinde kötü bir gelenektir.

Başbakan RTE bayram arasında yaptığı bir konuşmada “En az üç çocuk doğurun üçünü de vatana feda edin” şeklinde öneride bulunmuş. Hemen bütün gazeteler de bu sözleri haber başlığı olarak kullandılar.

Vatan için üç beş çocuk değil milyonlarca çocuk feda olsun! Yalnız çocuğumuz gencimiz değil bizlerin canı da kanı da vatana feda olsun.

Feda etmek hem kolaydır hem güçtür. Anadolu kırsal kesiminin oğul feda etme geleneğini saymazsak ailenin kendi canının bir parçası olarak çocuğunu feda etmesi güçtür. Ama bir devletin başında olanların yurttaşları, gençleri askerleri feda etmeleri çok kolaydır. Askere emir verirsin “Git şurayı işgal et” dersin asker işgal eder. Ölürse şehit kalırsa gazi olur. Devlet bazılarını gözden çıkarır “Git şu işi yap” der o iş yaptırılır. Kim feda edilmiştir? Elbette birileri, yani yurttaş olanlar…

Hâlâ askerlik çağına gelmiş oğlunun ellerine kına yakarak vatana feda ve kurban eden annelerimiz çokça. Ama bu feda ve kurban yalnızca vatan içindir. Vatandaşın çocuğunu, gencini basiretsiz politikalar uğruna feda için değildir.

Tarihe baktığımızda Çanakkale’de, Filistin’de, Suriye’de, Irak’ta, Sarıkamış’ta yüz binlerce genç feda edildi. Birinci Dünya Savaşı’nda da hem edilen askerler hem vatan toprakları feda edildi. Kapitalizmin son aşaması olan emperyalizmin efendileri; ülkeleri birbirine düşürüp silah satmaya kalkışanlar, yeni uluslar arası sömürge ve Pazar yerleri arayanlar onu bunu bahane edip bu savaşları çıkararak insanları birbirine kırdırdılar, milyonlarca insan feda edildi. Bu gün de durum farklı değil. Ülkeleri yönetenlerin hırslarının, ahmaklıklarının, basiretsizliklerinin cezasını her zaman halklar çekti ve halen halklar çekiyor.

Alman Liman Paşa basiretsizliği ve beceriksizliği yüzünden bıyığı terlememiş Türk gençlerini Çanakkale’de feda etti. Aynı Alman Paşa Suriye’de onca Türk askerini feda ettiyse de bir üstünlük sağlayamadı. Enver Paşa’nın ihtiras ve macera sevdası yüzünden Sarıkamış’ta 90 bin Türk askeri soğuktan donup feda edildi. Bir o kadar da şehit ve tutsak bu basiretsiz komutanın kurbanı oldular. ABD’ye yalvarıp NATO’ya girme sevdasıyla Kore’ye asker gönderenler de Türk askerlerini ABD için feda ettiler.

Bugünkü hükümetin yanlış politikaları yüzünden yüzlerce gencimiz feda edildi. PKK ile mücadelede, ABD emriyle Irak’a asker gönderilerek feda edilenler hep Türk gençleri oldu, Türk askerleri oldu. Dedim ya bir devleti yönetenlerin yurttaşlarını gözden çıkarıp feda etmesi çok kolaydır. Bizimle en ufak bir ilgisi olmayan Suriye olayları aynı yanlış politikayla Türkiye’ye sıçradı. Urfa Ceylanpınar, Hatay adeta yedek savaş alanına döndü. Hükümet yine birçok yurttaşı feda etti. Hükümet kendi yurttaşını korumaktan aciz kaldı.

Yanlış politikaların, basiretsiz ve ABD’ye bağımlı yöneticilerin cezasını yine halklar çekmekte. Başbakan RTE’nin “Üç çocuk doğurun, üçünü de vatana feda edin” demesini ben Anadolu’daki oğlan övünme ile karşı tarafı korkutma geleneği arasında bir fark olmadığını düşünüyorum. Bu ulus yanlış politika izleyenlerin “feda deposu” değildir. Vatan için can feda ama politikacının yanlış politikaları için değil. Zaten tarihimiz fedakârlıklarla doludur ve sonuçları da ortadadır. Sayın başbakan bizden ne üç çocuk istesin ne de çocuklarımızdan fedakârlık beklesin.

Nasıl bir fedakâr bir hükümetimiz var ki? Kuzey Kıbrıs’tan desteğini çekip Yunana feda edilmek istenmesi yetmedi mi? Güney Doğu Anadolu PKK ve uzantılarına peşkeş çekilip, yeni sınırlar çizilerek feda edilme çalışmaları yetmedi mi? Ya Ege Denizi’nde bulunan 16 Türk adasını Yunan askerlerinin işgal edip bayrak dikmelerine ne diyeceksiniz? Bu adalara yetkili yetkisiz, asker sivil hiçbir Türk izinsiz giremiyor.

Sayın başbakanın “üç çocuk doğurun üçünü de vatana feda edin” önerisinin altından hep bu fedakârlıklar çıkmıyor mu? Bu türden her feda böyledir; birilerine bir şeyleri altın tabaklar üstünde peşkeş çekersin bu işin adına feda, zarar görenin adına da fedakâr dersin olur biter.