Bugün Karaman il sınırları içinde, Karadağ üzerinde ve çevresinde kurulmuş irili ufaklı köylerin arasındadır. Bu bölge kaya kiliseleri ve mağaralarıyla dikkat çekicidir. Orada bir de Derbe höyüğü vardır. Bu çevrede; Özyurt, Yollarbaşı, Kılbasan, Madenşehri, doğu ileride Yeşildere, Taşkale gibi yerlerde antik kalıntılar ve höyükler çoktur.
Derbe çevresinde Bin bir Kilise denilen antik yerleşimli yerler vardır. Aziz Paul’un bu bölgeye gelmesi, bu bölgenin Hıristiyanlığın çıkış yerlerinden olması, antik bir yol ile direkt olarak Lystra’ya bağlanması gibi nedenlerden dolayı bu bölgenin de önemi büyüktür.
Derbe yazıtı; Konya Arkeoloji Müzesi’nde 1145 envanter numarasıyla sergilenmektedir.
Yazılı kaynakların da yardımıyla tarihe ışık tutan bilgiler bu antik kentlerin önemini bir kez daha ortaya koyacaktır. Derbe tarihi, bir köşe yazısına sığmayacak kadar uzun bir konudur. Ancak Derbe’nin önemi hakkında kısa bilgiler vermekle yetineceğim.
Derbe, İncil’de adı geçen antik bir kenttir. İncil’de, Konya’nın iki antik kentinde geçen bazı olaylar anlatılmaktadır. Bu kentlerden biri Derbe öteki Lystra’dır. Hıristiyanlık dinini anlatmak ve yaymak için yeryüzünde insan yaşayan pek çok yeri dolaşan Aziz Paul; önce Yalvaç’a sonra Konya’ya gelir. Konya’da bir süre kalıp vaazlar veren Aziz Paul taşlanarak şehir dışına çıkarılır. Aziz Paul bu kez Lystra’ya gelerek vaazlar verirse de Konya’dan gelen bir topluluk tarafından yeniden taşlanır. Aziz Paul, bu kez Derbe kentine gider. Orada taşlanmaz ve bir süre vaazlar vererek geriye döner. İncil’de geçen olaylar böylece sürer gider.
Yıllardır ihmal edilen Karadağ ve çevresindeki antik kentlerin yeniden incelenip araştırılmasına, kazılar yapılmasına başlanmıştır. Bu yeni çalışmaların ilki Derbe’de yapılıyor. Derbe antik kentinde kazı çalışmalarına başlanmış olması tarihçiler açısından sevindirici bir gelişmedir.
Daha önce kısaca değinildiği gibi; Derbe; hem tarih açısından, hem İncil’de adı geçmesi dolayısıyla çok önemlidir. Derbe yeterince tanıtılmadığından içeride ve dışarıda gereken ilgiyi görmemiştir. Derbe kazısından sonra önce tarihçilerin sonra da Hıristiyanların ilgileri çoğalacaktır. Derbe ve Lystra, Hıristiyanların hac yerlerinden olduğu için buralar inanç turizmine aday yerlerdendir. Derbe hakkında şimdiye kadar çeşitli akademik tarih çalışmaları yapılıp tarih ve arkeoloji kongrelerinde anlatılmıştır. Küçük kitapçıklar yayımlanmış, yayınlara konu olmuş ve Derbe hakkında birçok makale yazılmıştır. Ama yeterince ve geniş bir tanıtma yapılmadığından Derbe ve Lystra yeterli ilgiden yoksun kaldı. Çünkü tanıtım eksikliği vardır. Çünkü buraların inanç turizmine açılması gerekmektedir.