Ortadoğu çıbanbaşı olmayı sürdürürken, dökülen kanların, alınan canların değil; petrolün, madenlerin, kapitalizmin son aşaması olan emperyalizmin sırtından çizilecek yeni sınırların, ağababaların çıkarlarının hesabı yapılmakta. Savaş ne acı şeydir ki bunu ancak yaşayanlar bilir. Kendilerini yeryüzünün sultanı yerine koyanlar, ortalık duruldukça eften püften nedenlerle yeni savaşlar çıkarırlar. Kendilerine kul köle ettikleri ülkelerin yöneticilerini de satranç tahtasındaki piyon taşı yaparak ödüllendirirler!
Savaşlar sayesinde çıkar hesapları yapıp çıkar sağlayanlar insan eti yediklerini, insan kanı içtiklerini hiç umursamasalar da Anadolu’nun gönlü yanık ozanı Yunus Emre yüzyıllar öncesinden bunlara gönderme yapmış.
“Bindikleri Arap atı- Beyler gördü mürüvveti- Yedikleri insan eti- İçtikleri kan olmuştur.”
Bir oyunla 1. Dünya Savaşı’na katılan Osmanlı’nın sonu ne oldu? Gözünü para hırsı bürüyen insan kasaplarının yeni pazarlar yaratmak için çıkardığı bir savaş yüzünden onca insan öldü, Anadolu karış- karış Osmanlı’nın elinden çıktı.
Irak Savaşı’nda Türkiye bir koyup beş alacaktı, Kuveyt’i yeniden imar ederek para kazanmanın derdindeydi oysa Türkiye yalnızca piyon taşı oldu. Anadolu köylüsünün kısmetine de tam 36 evrak imzalatarak Kuveyt’e amele yazılmak düştü.
Şimdi de Emperyalizmin Hıristiyan haçlıları tarafından Müslüman kanı dökmeleri için dua edip, zil takarak oynayan ve asla bitmeyecek olan bu oyunda piyon taşı olarak ödüllendirilmeyi bekleyen bir Türkiye manzarasıyla karşı karşıya bulunuyoruz.
Ortadoğu’da fiilen yeni sınırlar çizildi. Çok yakında bu sınırlar resmiyete de dökülecek gibi. Türkiye bu yeni sınırların çizgileri içinde bulunuyor. Şu anda 900 Km.lik Suriye sınırımız Kürtlerin eline geçmiştir. Yolgeçen hanına dönen sınırımıza Suriye Kürtleri ve PKK uzantıları tarafından saldırılar olmaktadır. Yeni sınırların zemin hazırlıkları böylece tamamlanmış olacak.
Bu ne gaflettir ki; AKP hükümeti yabancılara mülk satışındaki yüzde onluk barajı kaldırdı. 2003- 2012 yılları arasında 90 milyon metrekare toprak, 98 bin taşınmaz mal yabancıların eline geçti. 150 bin kilometrekarelik vatan toprağında maden ve petrol yatağı yerler yabancılara peşkeş çekildi. Son petrol yasası ile petrol yataklarımızdan petrol çıkarma imtiyazı yabancıların eline geçti. Telekom gibi kurumlar, bankalar, bazı televizyon kanalları yabancılara satıldı. Böylece devlet para mı kazandı? Hayır, arada parsayı başkaları topladı. Son birkaç yıldır İngilizler başta olmak üzere, Hollanda, İsrail ve Arap ülkelerinin vatandaşları ile Ermenistan Ermenileri Türkiye’den arazi ve emlak almayı hızlandırdılar…
Durum bundan ibaretken vatandaşlar sessiz, vatandaşlar bizim hükümetle birlik olup Suriye’yi işgal için hop oturup hop kalkıyorlar.
Gazetelerden okudum ulusal içkimiz ayran tüketimi son günlerde aşırı artmış. Aşırı sıcaktan mı ne? Yoksa Suriye ve Mısır’da ölenlerin acılarını ayran içip uyuyarak hafifletmek isteyen vatandaşlar mı çoğaldı?