Günümüzün Orta Doğu Müslümanları birbirlerine sahip çıkamadıkları ve kendilerinden daha güçlü olanlarla bağlarını kesemedikleri için korkunç kan göllerinin içinde yaşamaktalar. Dün de öyleydi bugün de öyle.
Orta Doğu geçmişine kısaca bir göz atmakta yarar var. Geçmişi bilinmezse bu günkü orta Doğu’nun içinde bulunduğu durumu anlayamayız.
Birinci Dünya Savaşı sırasında İngiliz kışkırtmasıyla Osmanlı’ya ihanet ederek; din kardeşlerinin kanını döküp Osmanlı’dan ayrılan Orta Doğu halkı; sömürgen devletlerin koruyuculuğunda kimileri paravan devlet yapıldı, kimi topraklar sömürge toprakları oldu. Daha sonraları Yahudiler İsrail devletini kurup Orta Doğu Müslümanlarının başına bela oldular. 1967 de İsrail fiili işgalleriyle Orta Doğu’da yeni sınırlar çizerken, Müslümanlar bir araya gelip bir avuçluk İsrail’i durduramadılar. Yahudi İsrail, Orta Doğu’daki Müslüman topraklarından bazılarını işgal ederek Müslüman kanı dökmüştür, halen Müslüman kanı dökmeyi sürdürüyor.
Güçlü devletler İran’ı, Irak’ı, Suriye’yi falan palazlandırıp birbirine düşürerek Müslüman’ı Müslüman’a kırdırdılar. Bu da yetmedi; batının güçlüleri eften püften bahanelerle Orta Doğu’da yeni savaşlar çıkardılar. Dökülen kan hep Müslüman kanı oldu. Bu yüzden Orta Doğu halkı bir türlü barış içinde yaşayamadı. Uyumayı sürdürür ve birbirlerine sahip çıkamazlarsa bu topraklara asla barış gelmeyecek.
Bugün Orta Doğu’da cadı kazanları kaynatıldıkça her gün yeni insanlık ve uygarlık ayıpları ortaya çıkmaktadır. Kavga yeni sınırların çizilmesi içindir, kavga petrol kavgasıdır. Oynanan oyunlar insan kanı üstünedir. Büyük kanlı proje, genişletilmiş Büyük Orta Doğu projesidir.
Kuran’ın Bakara Suresi 84- 85- 86. Ayetlerinde 1400 yıl öncesinin Orta Doğu’su anlatılmaktadır. Bu anlatılanlar, sanki günümüz Orta Doğu’sunun panoraması.
Bakara Suresi’nin çarpıcı üç ayeti:
“84- Ey İsrail oğulları! Birbirinizin kanını dökmeyeceğinize, birbirinizi yurtlarından çıkarmayacağınıza dair daha önce sizden söz almıştık. Her şeyi görerek sonunda bunları kabul etmiştiniz.
85- Bu anlaşmayı kabul eden sizler, verdiğiniz sözün tersine; birbirinizi öldürüyor, aranızdan bir zümreyi yurtlarından çıkarıyor, kötülük ve düşmanlıkta onlarla birleşiyorsunuz. Onları yurtlarından çıkarmak size haram olduğu halde; size esirler olarak geldiklerinde fidye verip onları kurtarıyorsunuz. Yoksa siz Kitap'ın bir kısmına inanıp bir kısmını inkâr mı ediyorsunuz? Sizden öyle davrananların cezası dünya hayatında ancak ayıplanmak, kınanmaktır; kıyamet gününde ise en şiddetli azaba itilmektir. Allah sizin yapmakta olduklarınızdan asla gafil değildir.
86. İşte onlar, ahrete karşılık dünya hayatını satın alan kimselerdir. Bu yüzden ne azapları hafifletilecek ne de kendilerine yardım edilecektir.
Yazarla iletişim: mehmet.k.gundogdu@outlook.com