Üniversiteler terör yuvası haline gelmiş. Hadi diyelim ki; bu solculuk ve Kemalizm maskesi ardına sığınmış terörist, millet düşmanlarının hepsini savcılar toplayamıyor. Peki üniversite yönetimleri ülkenin en güzide okullarındaki bu hainliklere neden sessiz kalıyor? Kimden korkuyorlar?
Bu öğrenci müsveddelerine neden idari işlem yapıp okuldan atmıyorlar? Bunlara göz yumuldukça okumak için üniversiteye giden kişiliği oturmamış gençler, ya korkuyla ya da özentiyle solculuk, devrimcilik maskesinin ardına sığınan terör örgütlerinin kucağına düşüyor. Vatansever gençler de ailelerinin korkudan kaynaklanan "aman yavrum orayı yazma" telkinleriyle bu okullara gitmeyip ülkenin en güzide kurumlarını onlara teslim ediyor.
Ve en önemlisi bu üniversitelere yuvalanmış teröristler, örgütsel formasyonlarını burada tamamlayıp ya dağa çıkıyor ya da şehir yapılanmalarına katılıp silahlı ve bombalı eylemlere katılıyor. PKK ve DHKPC lisede devşirdiği üyelerinin hangi üniversitelere yerleşeceğini bile organize ediyor. Hangi ilde kimler, nasıl çalışacak, üniversite öğrencisi gibi görünerek hangi eylemleri yapacak hepsine karar veriliyor. Bu sıralar en çok da iletişim fakültelerine yuvalanıyorlar. Gazetecilik ve radyo televizyon bölümlerinde okuyan ve daha muhalif bir duruşa sahip öğrenciler, bu örgütler için potansiyel oluşturuyor. İmzacı akademisyenler gibi yıllar önce üniversitelere yerleşmiş binlerce hain de bunlara kol kanat geriyor. Son yıllarda Türkiye'nin önde gelen iletişim fakülteleri arasına giren Selçuk Üniversitesi İletişim Fakültesinde de özellikle PKK'nın yapılanma içinde olduğu yönünde bilgiler dolaşıyor. Neyse ki ağırlığı elinde tutan vatansever akademisyen ve öğrenci yapısı sayesinde etkili olamıyorlar ancak üniversite yönetiminin daha dikkatli olması gerekiyor. Özellikle atamalarda, sol görüşlü kişilerin direk üzerinin çizilmesi gerekiyor. Çünkü çoğu kadro aldıktan sonra bu örgütlerin yanına kayıveriyor. Özgürlükten önce özgür yaşayacak bir ülkeye ve devletimizin bekasını korumaya ihtiyacımız var.
Devletimiz bu tehlikeli duruma bir an önce çare bulmalı. Rektörler de devletine bu konuda sonuna kadar korkmadan destek olmalı.