Merhaba sevgili okurlar;
Konya Basınının güzide kuruluşlarından Anadolu’da Bugün Gazetesinde, Salı ve Cuma günleri sizinle dertleşeceğiz. Gazete aslında tek yönlü bir iletişim organı gibi görünse de karşılıklı etkileşim olmaması imkansız. Doğma, büyüme Konyalı bir kişi olarak şehrin havasını solumadan nasıl yazı yazılır? Bu güzel şehrin insanlarına dokunmadan, “ah”larını işitmeden nasıl dertleşilir?
Kendimden biraz bahsetmem gerekir. Yıllardır bu şehrin sivil toplum, siyaset, spor camialarının içinde yer aldım. Herkesi tanırım. Tam anlamıyla “Gonya’nın yirlisiyim”. Gazete sayfalarına da aşinayım. Basın camiasını da tanırım. Gazetemizin sahibi Sayın Ahmet Baydar, “yahu sen yazmalısın, insanların farklı görüşlere, derdini iyi anlatanlara ihtiyacı var” deyince kıramadım.
İsmimin müstear olmasına takılmayın. Amacımız hakkı söylemek. Hak olanı yani hem Yaradan’ı hem de O’nun dünya hayatında olması gerektiğini söylediği hakça yaşamayı sevdim. Dilim ve aklım müsaade ettiği sürece hak bildiklerimi sizinle paylaşacağım. Etrafınıza bakın, herkes haktan, adaletten, hakkı sevdiğinden bahseder ama hakkı söylemeye, onu savunmaya geldi mi bir çekingenlik, nemelazımcılık, korkaklık beliriverir. Hakkı seviyorsanız onu söyleyecek ve savunacaksınız. Yazıda kullandığım Hazreti Şems’in temsili resmini de bu yüzden kullandım. İnşallah hem Konya hem de Türkiye gündemiyle ilgili güzel, okunası, faydalı yazılar yazarım.
Referandumun sonucu ne olacak?
İlk yazımız herkesi ilgilendiren bir gündemle ilgili olmalı diye düşündüm. Şu an Türkiye’de en önemli gündem referandum, ardından da terörle mücadele. Aslında ikisi birbiriyle bağlantılı. Son yıllarda ülkemize saldırılar o kadar arttı ki, 15 Temmuz sonrası, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli siyaseten büyük bir risk alarak hükümetle birlikte ülkenin yönetim sistemini değiştirmek için bayrak açtı.
Şu an “evet” ve “hayır” cepheleri ana hatlarıyla belli oldu. Milliyetçi-Muhafazakarlar bir yanda Sol-Kemalistler diğer yanda konumlanmış durumda. İki taraftan da belli ölçüde kararsızlar var. Sonucu kararsızlar belirleyecek ama herkes Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sahaya inmesini bekliyor.
Suikast ihbarlarının giderek arttığı bu OHAL döneminde, sahaya ne kadar iner bilemiyorum ama referandumun sonucunu O’nun karizmatik kişiliğiyle perçinlediği yüksek ikna kabiliyetinin belirleyeceği aşikar.
İki cephenin de başkanlığı getiren bu anayasa değişikliğiyle ilgili güçlü argümanları var ama halihazırdaki parti aidiyetleri ve kimlikler üzerinden kampanyaların yoğunlaşacağı da ortada. Hangi parti ne yapıyor ve ne diyecek, yeni sistem ülke için neler getiriyor, bunları Cuma günkü yazımızda ele alalım.
Sağlıcakla kalın.