İstanbul'da elinde silahla kahvehane basıp "hayır" propagandası yapan DHKP-C'li terörist, CHP Gençlik Kolları üyesi çıktı. Bu kaçıncı olay sayamıyoruz. Türkiye'de, ne kadar terör örgütü varsa CHP'nin kanatları altında yer buluyor. PKK sempatizanları CHP'de. DHKP-C militanları CHP'de. HDP şu an tamamen partinin yönetimini etkisi altına almış. Onların "hayır" kampanyasını da CHP yürütüyor. FETÖ deseniz istediği tüm mesajları CHP üzerinden veriyor. Kemal Kılıçdaroğlu'nun "Kontrollü darbe" safsatasından sonra darbe gecesi tankların önünden yürüyüp gitmesi bunun net ispatı.
Şimdi soruyoruz: Siyasetin amacı sivil bir oluşum olarak ülke sorunlarına çözüm üretmekse, bir partinin bilinçli ya da bilinçsiz şekilde terör örgütleriyle işbirliği yapıyor görüntüsü vermesi, onu siyasi parti olmaktan çıkarmaz mı?
Korkmayın! Haddimi bilirim. CHP'ye, cumhuriyeti kuran parti olarak, iyi niyetli destek veren vatandaşlarımızın hatırına "terör partisi ya da örgütü" demiyorum ama yine soruyorum: Bu parti nasıl hala vatanseverlik naraları atabiliyor ve gerçekten vatansever insanlar bu partiyi nasıl destekliyor? Anlamak mümkün değil.
Diğer taraftan yıllardır her türlü baskıyı görmesine rağmen hiçbir zaman silahlı yöntemlere başvurmamış bir sağ siyasi gelenek görüyoruz. "Olmayan demokrasi"de bile tevekkül edip demokrasiden başka yola tevessül etmemiş insanların partileri, hep iktidar oldu Türkiye'de.
Son söz... Gerçekten tüm iyi niyetimle söylüyorum: CHP'yi destekleyen ve "ben başka parti bilmem arkadaş" diyenler; lütfen referandumdan sonra partinize güçlü bir baskı yapın ve yönetimini yeniden milli bir çizgiye oturtmaya gayret edin. Olmazsa başka parti kurun, kurdurun ve onu destekleyin. Bu CHP'nin ne ülkeye ne size hayrı var.
Çünkü bu ülkenin milli bir muhalefete gerçekten ihtiyacı var.