Tahammülsüzlük günümüzün en büyük problemlerinin başında gelmektedir. Kişi öfkesini dışarıya vuramadığı ölçüde tahammülsüzleşir. Belli bir müddet bastırılan bu öfke, bir süre sonra yerini tahammülsüzlüğe bırakır. Bu kişiler genelde yeniliğe açık olmayan, katı tutumlu ve sinirli bir kişiliğe sahip olurlar. Sürekli şikayet eden ve öfkeli bir hâl içerisinde olduklarından, sosyal çevreleri kısıtlıdır, bu durum da tahammülsüzlüğü tetiklemek için yeterlidir. Diğer bir deyişle, kısır bir döngüdür.
Tahammülsüzlüğün en büyük sebeplerinden biri teknolojidir. Teknolojinin hızla gelişimi yaşamı kolaylaştırdığından, kişiler yoğunluklara, sorumluluk artışlarına katlanamaz hale gelmişlerdir.
Tahammülsüzlüğü sık yaşayan kişilerin alt yapısına bakıldığında, hayır diyememe veya sürekli baskı altında kalma durumları görülür. Fakat en önemli sebep ise kendisi gibi davranmasına izin verilmemiş, sindirilmiş kişilerdir.
Peki bu problem nasıl tedavi edilir?
Etkili ve planlı bir süreç içerisinde gerçekleşen psikoterapiler veya daha ileri boyuttaki tahammülsüzlükler için ise (öfke nöbetleri ile birleşen tahammülsüzlükler) ilaç tedavisi uygulanmalıdır.
Durum değersiz hissettirme boyutuna gelmediği müddetçe, kişi kendinden ödün vermemeli ve sınırlarını çizmelidir. Herkes için öncelik kendisi, ve benliğine olan saygısı olmalıdır. Çünkü bu takdirde benliğini ve varlığını ispat eder.
Sevgilerimle…