EVLİLİK VE SINIRLAR

Kibar Özcan

Evlilik, aile olabilmenin yasal şartı sayılan bir olgudur. Evlilik birliği sık sık konuşulurken evlilik sınırları bu denli gündemde değildir… 

Çiftlerin ilişkilerinin düzeyi ve mesafesi bu noktada büyük önem teşkil etmektedir. İki farklı insanın bireyselliklerini koruyarak gönüllü bir şekilde ortak paylaşımda bulunma isteği olan evlilikte ortak paylaşım alanı oluşturabilmek için evlilik öncesi tarafların kişilik özelliklerinin, kültürel ve ekonomik denkliklerinin uygunluk sağlaması sağlıklı bir evliliğin ilk adımını oluşturur diyebiliriz. Aynı zamanda kurulan dengenin de payı büyüktür. Dengeli bir ilişki için ilişkiye verilen emek, ilgi, sevgi dozlarının da benzerlik taşıması gereklidir. 

EVLİLİKTE DOZ NASIL AYARLANIR? 

Evlilik öncesi dönem doz ayarlamasını kestirebilmek için en doğru analiz yapılacak süreçtir. Evlenmeden önce ortak ilgi alanlarının varlığına, sohbet edebilme sürenize, karşılıklı isteklerin sağlıklı tartışılabileceği zeminlere dikkat etmek gerekiyor. Bir çok insan evlilik öncesi tanıma sürecinde gözlerini kısarak tamamen duygusal açıdan bakarken evlilik döneminde gözler iki katı açılabiliyor… Gerekli olan bu durumun tam tersinin yapılmasıdır çünkü sevginin alışkanlığa döndüğü evrelerde ilişkiyi sağlıklı bir şekilde sürdürebilmek için gerekli olan vasıflar evlilik öncesinde keşfedilen ve en az yarı yarıya uyumlanan benzerliklerinizdir. 

Aynı ortamda yaşamak için benzerlikler kadar farklılıklara saygılı bakabilmekte önem taşıyor, yani kendinize sık sık şu soruları sorabilirsiniz: Partnerimin var olan bu huyuna, davranışına, düşüncesine evlilikte de saygı duyabilecek miyim? Kendimi ya da partnerimi değiştirme çabasına girmeden- fedakarlık tek taraflı bir kavram değildir- ilişkimizi sürdürebilecek miyim? 

EVLENİNCE PARTNERİMİN BANA UYGUN OLMAYAN ÖZELLİKLERİNİ DEĞİŞTİRİRİM DÜŞÜNCESİ DOĞRU MUDUR? 

Bu düşünce aslında evliliğe hazır olunmadığının kanıtı niteliğindedir. Eğer eş adaylarından biri evlendiğinde değişim istiyorsa kendi bireyselliğini korumak fakat karşı tarafın bireyselliğine saygı duymamaktadır. Bu problem karşımıza “Benim isteklerim, benim ihtiyaçlarım, benim hayatım…” döngüsünü getirebilir. Değiştirmek istediğiniz insanla evlenmek aslında kendi sınırlarınızın yok olması ya da karşı tarafın sınırları yok etme isteğidir. Kurulması gereken döngü ise; benim ihtiyaçlarım, eşimin ihtiyaçları ve evliliğimizin ihtiyaçları nelerdir? Sorusu ile doğrudan ilişkilidir.  

EVLİLİKTE SINIRLAR NELERDİR? 

Doğru sınır iki yetişkin için; ben kalarak, biz olabilme şartıdır. Bireylerin bireyselliklerini kaybettiği, toplumsal statü olarak düşünülen, sadece duygusal ve fiziksel çekimi ön plana alarak yapılan evlilikler, evlilik birliği içerisinde eşlerin bazı kişilik özelliklerini yok edebilmekte ya da eşlerden birinin sınır kavramı yok olabilmekte…

Değişim sancılı bir süreçtir ve unutmayın değiştirseniz bile değişim yaşandıktan sonra partneriniz, sadece değişmesini istediğiniz yönü ile değişmez… Bu durumun sonuçlarına katlanmak yetişkin bir bireyin isteği dahilinde olamayacak kadar yorucu, yıpratıcı olabilir. 

Ya da tam tersini düşünelim değiştirilen -değişmesi için baskı yapılan- siz iseniz eğer bu denli özverili davranmak daha sonra ilişkinizde sizin yaşayacağınız tahammülsüzlüklere de sebebiyet verebilir. 

Bunun yerine evliliğinizde ortak hedefler ve hayaller belirleyerek yol arkadaşlığı yapmak, bireysel farklılıklarınız ve ortak yönlerinizle daha güçlü bir yapı oluşturmak ilişkinize iyi gelecektir. 

Sevgilerimle…
 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.