23.11.2021 tarihinde çıkan yazımda “Türk Devletleri Teşkilatı’nın 12.Kasım,2021 tarihinde yapılan toplantısında Türk Dünyası bakımından son derece önemli olan kararlar alındığını ifade ederek, yazının devamının olacağını belirtmiştim. Yayımlanan 121 maddenin hepsi Türk Dünyası için oldukça büyük öneme sahiptir. Ben zikredilen bu maddelerden yola çıkarak bazı konuların vurgulanması ve ön plana çıkarılması gerektiğini düşünmekteyim.
Yayımlanan 121 maddenin 10. Maddesinde, Gözlemci Devlet olarak Türk Devletleri Teşkilatı ile artan işbirliği ve eşgüdümün yanı sıra, tüm Üye Ülkelerde diplomatik temsilcilikler kurarak Türk Devletleri Teşkilatı ile ilişkilerini stratejik bir düzeye yükselten Macaristan’ının tutumu övgüye değer bulunmuştur. Ayrıca Macaristan'ın, Budapeşte'deki dönüşümlü Vişegrad Grubu'nun (V4) başkanlığı sırasında Türk Devletleri Teşkilatı ve V4 ortak Devlet Başkanları Zirvesi'ni toplama önerisi son derece önemlidir. Burada Vişegrad Grubu” ya da “Vişegrad Dörtlüsü”, olarak adlandırılan V4 dörtlüsü hakkında kısa bir bilgi vermek faydalı olacaktır. Vişegrad Üçlüsü, üç Orta Avrupa ülkesi olan Çekoslovakya, Macaristan ve Polonya tarafından, 1991 yılında bölgesel işbirliği amacıyla kurulmuştur. Daha sonra Çekoslovakya’nın Çekya ve Slovakya olarak ayrılması sonucu sayı dört’ e çıkmıştır. Dört Orta Avrupa ülkesi olan Çekya, Macaristan, Slovakya ve Polonya arasında bölgesel bir ortaklık olan bu grup, Vişegrad Grubu” ya da “Vişegrad Dörtlüsü olarak adlandırılmaktadır. V4 Grubu, siyasi durumlar konusunda benzer görüşlere sahip üye ülkeler arasında işbirliğini sağlamak ve bazı konularda Avrupa Birliğinin haksız uygulamalarına karşı ortak hareket edilmesini amaçlamışlardır.
Macaristan’ının önerisiyle V4 Grubu ve Türk Devletleri Teşkilatı Başkanlarının ortak bir zirvede buluşmasının öneminin altını çizmek gerekir. Türk Devletleri ile V4 Grubu arasında siyasi, ekonomik, turizm, eğitim ve daha pek çok konuda işbirliğinin oluşacağı muhakkaktır. İşbirliğinin Türkiye’nin ABD ve Avrupa Birliği ilişkilerinde önemli katkılar sağlayacağı kanaatindeyim.
Yayımlanan bildirimin 24. Madde ’sinde Türk Yatırım Fonu'nun Kuruluş Anlaşması’nı en geç 1 Eylül 2022 tarihine kadar eşit sermaye katkısı ve eşit oy hakkı ilkesine dayanarak nihai hale getirilmesi karar altına alındı. Çalışma Türk Devletlerinin ilgili Bakanlıkları tarafından yürütülecektir. Bu Fonun amacı üye ülkeler arasında karşılıklı yatırım fırsatlarının artırılması, öncelikle Küçük ve Orta Ölçekli İşletmelerin (KOBİ) geliştirilmesi, girişimciliğin artırılması ve ekonomik - sosyal kalkınmaya ivme kazandırılmasıdır. Türk Yatırım Fonu’nun oluşturulması, Türk Devletler Teşkilatı’na üye ülkelerin ekonomik potansiyellerinin harekete geçirilmesi için oldukça etkin bir kuruluş olacaktır. Ancak Türk Yatırım Fonu’nun yanına Türk KOBİ Bankası’nın kurulması düşünülebilir.
Üye ve Gözlemci Devletlerin arasındaki ticareti, ihracat potansiyelini ve yatırımları artırmak amacıyla Türk Ticaret Evleri’nin (TTE) kurulması, hazırlanan bildirinin 26. Madde ‘sinde belirtilmiştir. Ayrıca Üye Devletler arasında bulunan bazı kısıtlamaları ve tarife dışı önlemleri ortadan kaldırmak için yeni girişimleri ayrıntılı olarak değerlendirmelerini karar altına aldılar. Yine bu maddeye ek olarak Üye Devletler arasında on-line ticaretin başlatılmasının çok faydalı olacağı kanaatimi belirtmek isterim.
AB’ne üye ülkeler EURO adıyla anılan ortak para birimini kullanırlar. Toplam nüfusu 445.834.883, kapladığı alan ise 4.078.962 km2 ‘dir. Schengen Antlaşması ile birlik üyesi ülkeler arasında pasaport kontrolünün kaldırılması kararlaştırılmıştır. Türk Devletleri Teşkilatı’nın nüfusu 172.452.843 ve kapladığı alan 4.834.883 km2 olup, zengin yeraltı kaynakları ile göz kamaştırmaktadır. Türk Devletleri Teşkilatı AB’de olduğu gibi, tüm üye ülkeleri bağlayan standart yasalar aracılığıyla, bir Ortak Pazar (tek pazar) kurmalıdır. Yine AB ülkelerinde olduğu gibi Ortak Para Birimi oluşturmalı ve Türk Devletleri Teşkilatı’nı oluşturan üye ülkeler arasında Schengen Anlaşmasına benzeri serbest dolaşım anlaşması gerçekleştirilmelidir.
Bildirinin 29. Madde’sinde Kazakistan'ın Hazar Geçişli Uluslararası Doğu-Batı Orta Koridoru da dâhil olmak üzere, Türk Devletleri arasındaki ekonomik işbirliğini ve bağlantısını güçlendirmek amacıyla Türkistan'da Türk devletleri için kurulacak “TURANSEZ” özel ekonomik bölgesine katılma davetinden memnun olduklarını ifade ettikleri belirtilmiştir. Burada dikkate değer en önemli nokta bildiri metni içine TURAN kelimesinin girmesidir.
Bildiri metninde verilen 121 maddenin her biri ayrı öneme sahiptir. Ancak ben sadece birkaç madde üzerinde durdum. Geniş topraklar ve zengin yeraltı kaynakları ile Türk Devletleri Teşkilatı büyük devletlerin şimdiden çekim alanına girmiştir. Dış güçlere karşı dik durarak birliğin güçlenmesini sağlamak için başta Türkiye olmak üzere tüm üye ülkelere büyük sorumluluk düşmektedir. Türk Dünyasının ekonomik, siyasi ve askeri olarak güçlü ve bir olması, her yönüyle güçlü olan bir Türkiye’nin mevcudiyetine bağlıdır. Mustafa Kemal ATATÜRK’ ün özlediği 21. Yüz yılın “Türk Yüzyılı” gerçekleşiyor. Türk Birliği, 21. Yüzyılın ırkçılıktan uzak, barışın ve huzurun simgesi, hakkın ve adaletin sağlandığı, batının emperyalist politikalarına karşı dik duran “Türk Yüzyılı” olmasını sağlayacaktır. Diğer bir ifadeyle bundan böyle Türk, kendi Kaderini kendi yazacaktır.