Beşiktaş karşısında kaleci Mert’in ikramı ile maça 1-0 önde başlayan Konyaspor maç boyunca yakaladığı pozisyonları cömertçe harcayıp gol atamayınca uzatmalarda yediği golle rakibine boyun eğdi. Bu mağlubiyetle Dünya Kupası arası sonrası ilk kez sahadan puansız ayrılan Konyaspor bu süreçte galibiyet yüzü göremedi.
Oyun olarak sahada çok kötü görünmese de aradan önceki Konyaspor’un aksine ara sonrası kolay gol yeyip çok gol kaçıran bir takım izlemeye başladık. Maalesef bireysel yetersizlikler Konyaspor iyi oynadığında dahi oyunun tabelaya yansımasına engel oluyor.
ŞENOL GÜNEŞ’İN HATALI 11 TERCİHİ
Aslında Şenol Güneş, Konya’ya baya bir çekinerek gelmiş. Welinton ve Tayyip Talha’ya stoper tandeminde şans verirken diğer stoperi Saiss’i ön libero oynattı. Josef’e merkez orta saha görevi verirken Gedson’u santrafor arkasında oynattı. Gedson’un driplingleri dışında bu orta sahanın hücum etmesi pek mümkün gözükmüyordu.
55 dakikayı çöpe atan Şenol Güney’in takımı Nkoudu ve Tayfur oyuna girdikten sonra hareketlendi. Bu değişikliklere kadar Bytyqi ile çok net bir pozisyondan yararlanamayan Konyaspor ikinci yarı hem Diouf ve Soner ile yakaladığı pozisyonları değerlendiremeyip hem frikik atışında direğe takılan topla ikinci golü bulamayınca maçı da koparamadı.
İYİ FUTBOL KALİTELİ OYUNCU GEREKTİRİR.
İlhan Palut, Vaduz'a elendikten sonra sezon başından Dünya Kupası arasına kadar oynattığı daha defansif ve bekleyerek oynama stratejisini terk edip geçen sezonki oyuna dönmek isteyince takımın defoları gözükmeye başladı. Önde basmak, pas oyunu oynamak, rakibi baskı altına almak kaliteli kumaşı iyi oyuncular gerektirir.
Bu seneki kadro bu tarz bir oyunu oynamakta zorlanıyor. Geçen sene Rahmanovic ve son bir kaç maçı saymazsak Mpoku bile oyuna girdiğinde katkı verirken bu yıl Pavicic hiç yok. Muric vasat altı bir performans veriyor.
Geçen yıl savunma lideri Abdulkerim geriden oyun kurarak ve topla çıkışları ile ciddi ofansif katkı verirken Calvo bu sezon zaman zaman skor katkısı verse de takımı hücuma çıkarma anlamında bir Abdulkerim değil. Sehic’in de sakatlanması hücum futbol kurgusunu zorlaştırıyor. Erhan belki yediği gollerde hatalı değil ancak ekstra kurtarışlar da yapamıyor, topla oyun kurarken Sehic gibi iyi değil.
NE YAPMALI?
Aradan sonraki dört haftada alınan sonuçlar takımı sanki bir yol ayrımına getirdi. Tabelayı korumak için İlhan Hoca tekrar fazla risk almayan ve bekleyerek oynayan bir anlayışa dönebilir. Mesela Gaziantep kupa maçında bu tarz bir oyunu tercih edebilir.
Deplasmanda oynanacak Başakşehir, Fenerbahçe gibi maçlarda daha kontrollü oyunu tercih ederken içerideki Ankaragücü İstanbulspor ve Giresunspor gibi takımlara karşı topa sahip olarak daha önde oynama ısrarına devam edebilir. Maçına göre taktiksel ve oyun anlayışı olarak değişikliklere gitmek mantıklı gibi duruyor