Lavanta” sözcüğü Latince ‘lavare’teriminden kaynaklanmış olup, ‘yıkamak’ anlamına gelir. En iyi bilinen türü olan’latifolia’ ise ‘geniş yapraklı’ anlamına gelir. Bitkinin uçucu bileşikleri yaprak ve çiçek yüzeyindeki özel yapılarda üretilir. Ancak lavanta türleri gelişim aşa- masındabazı farklılıklar gösterir. Geleneksel Çin Tıbbında (TCM), lavanta geçmişte kısırlık, enfeksiyon hastalıklarının tedavisi, kaygı ve ateş düşürücü hastalıkların tedavisi amacıyla kullanılmıştır. Geleneksel Arap tıbbında mide ağrıları ve böbrek problemlerini tedavi etmek için uzun süredir kullanılmaktadır. Lavanta, günümüzde parfümlerde, sabunlarda, banyo ve talk pudralarında, mumlarda, kokulu poşetlerin yapımında yaygın olarak kullanılmaktadır. Bazen çayları ve yiyecekleri tatlandırmak için az miktarlarda katkı maddesi olarak kullanılır. Çiçeklerinin güçlü ve hoş kokusu, oldukça faydalı uçucu yağlardan biri olarak kabul edilen lavanta yağı, aromaterapide popüler olarak kullanılmaktadır. Lavanta yağı ile aromaterapi stres, anksiyete, depresyon, yorgunluk, taşıt tutması ve hipertansiyon dahil olmak üzere bir çok rahatsızlığın tedavisi için önerilmektedir.
En yaygın lavanta türü İngiliz lavantası olup, baharatlarla birlikte değişik amaçlarla kullanılır. Lavanta dünya genelinde yetiştirilen bir bitki olup, çiçeklerinin kokulu yağları aromaterapi destekli ürünlerde, mumlarda, kozmetik ürünlerde, deterjanlarda, jölelerde, masaj yağlarında, parfümlerde, pudra, şampuan, sabun ve çayda kullanılmaktadır.
Genel olarak, ticari amaçla Gerçek lavanta (Lavandulaangustifolia), Spike lavanta (Lavandulalatifolia) ve steril bir melez olan Lavandin (Lavandula x intermedia) (L.angustifolia x L. latifolia) türlerinin ekimi yapılmaktadır.
Onüçüncü ve 14. yüzyıllarda lavanta, görsel çekiciliği, aromatik ve tıbbi özellikleri nedeniyle manastır bahçelerinde yaygın olarak yetiştirilmiştir. 1800’lerin başında, ‘gerçek’ Lavanta (Lavandulaangustifolia) esansiyel yağı yaygın olarak üretilmeye başlanmıştır. İlk geleneksel damıtıcıların Fransız koyun çobanları olduğu bilinmektedir.
Zamanla Fransada eski koyun çiftlikleri ve tüm çoban toplulukları lavanta üretimi için değişime uğradı. Buna bağlı olarak bu bölgelerde damıtma tesisleri kuruldu ve
zamanla lavanta üreticileri örgütlenerek lavanta kooperatiflerine dönüştürüldü.
İlk zamanlarda parfüm endüstrisi, pomad olarak bilinen yüksek aromalı malzemeler üretmek için, bazı taze çiçekleri saflaştırılmış hayvansal yağların üzerine yerleştirerek, ilkel ve son derece zahmetli enfleurageekstraksiyon (kokusuz iç yağları ve petrol yağlarını taze çiçek kokusuna maruz bırakarak parfüm özü çıkarma işlemi) yöntemini kullanmışlardır. Bir diğer yöntemde ise bitkiler ve çiçeklerialkol çözücüler ile muamele edilerek parfüm benzeri çözeltiler elde etme yoluna gitmişlerdir.
Parfümeri yağlarının ve çiçek özlerinin üretiminde kullanılan ilk düşük sıcaklıklı, düşük basınçlı imbikler 19. yüzyılın başında Fransa’ya ithal edilmeye başlanmış ve buna bağlı olarak damıtma teknolojisindeki ilerlemeler hızlı bir şekilde artış göstermiştir.
1930 yılında M. Abrial isimli eczacı, klonladığı ve Lavandinabrialis adını verdiği bir lavanta melezinden parfüm üretiminde kullanılan verimli bir bitki elde etmiştir. 1942 yılında, buhar motorları ve güçlü çelikler kullanılarak ilk çift duvarlı imbikler geliştirilmiştir. Daha fazla lavanta yağı üretimesine olanak veren bu sistem parfüm sanayinin ham madde ihtiyacının karşılanılmasında önemli rol oynamıştır.
Parfümcüler lavantaya özel bir saygı duyarlar ve parfüm üretiminde esas ürün olarak kabul ederler. Özelliklerini otsu lavanta,kumarin (vanilya kokusuna benzeyen tatlı bir kokujve Oakmoss’un (bir liken türü) acı-tatlı etkileşiminden kaynaklanan, zıt çeşnilerin karışımından oluşan farklı, özel ve pahalı parfüm (fougere) üretiminin esasını oluşturur.
Bitkinin solüsyon halindeki ekstraksiyonu yalnızca fougere’lerde kullanılır ve tatlı kadifemsi, koyu yeşil bir renge sahiptir. Ancak lavanta ürünleri aynı zamanda oryantal, floral, narenciye kolonyalarına ilave edilerek farklı aromatik ürünler elde edilir. Bitkinin uçucu yağı yalnızca parfümeride değil, aynı zamanda çamaşır sabunlarının yapımında, aromaterapide, kozmetikten oda spreylerine, ilaçlara kadar her şeye ana ürün veya katkı maddesi olarak kullanılır.
Lavanta esansiyel yağı, kozmetik ürünlerinde kullanıldığı gibi, kendi başına reçetesiz olarak kullanılan, diğer ürünlere ilave edilen popüler ve etkili bir ilaçtır. Lavanta yağının yatıştırıcı, gaz giderici, antidepre- sif ve antienflamatuar özelliklere sahip olduğu bilinmektedir. Bunun yanında antimikrobiyal etkileri de vardır.
Bitkinin hem yaprakları hem de çiçekleri essentiyal yağ üretse de, çiçekler yapraklardan önemli ölçüde daha fazla essentiyal yağ ürettiğinden yalnızca çiçek essentiyal yağı ticari değere sahiptir. Çiçek yağları, linalool ve linalil asetat gibi arzu edilen essentiyal yağ bileşikleri açısından daha zengin olup,- kafur gibi istenmeyen bileşiklerin oranı bakımından düşük değerlere sahiptir.