Yöneticilik Zor Zanaat Vesselam!

Hasan Hüseyin GÜLCAN

Değerli okuyucular; İnsan idare etmek, yönetmek çok zor bir zanaat(!) Bunu geçen gün iyice anladım. Çarşıda yürüyorum bir ağabeyimiz seslendi! ‘’Gazeteci bana bir bak’’ döndüm “Başıboş köpekler nereden ve nasıl su içiyor’’ dedi…

Şaşırdım. Önce umursamaz gibi oldum ama! Sonra sorduğu soruyu düşündüm haklıydı. Gerçekten nereden su içiyordu bu hayvanlar. Kuşlar çeşmelerden, su birikintilerinden idare ediyorlar ama ya köpekler, kediler.

“Doğru söylüyorsun, hiç düşünmemiştim” dedim. Sen gazetecisin gündeme getir bunu” dedi.

Yürümeye devam ettim. Yaklaşık olarak 1 saat sonra başka biri seslendi. Yahu şu başıboş köpeklerden bıktık, buna bir çare bulun gündeme getirin. Diyerek arkasından da bir önceki ağabeyimiz gibi gazeteci olduğumu hatırlattı. Yazın bunu kardeşim dedi.

Tamam! “keçinin olmadığı yerde koyuna Abdurrahman Çelebi derler” misali bende ortalıkta dolaşıyorum ama… İşte işin o amasına hiç girmeyelim.  O konu çok derin, gazetecilik olayına bir girersek biz o işin içinde çıkamayız.

Veya şöyle de diyebiliriz. İşlerine geldiğimiz zaman gazeteci oluyoruz tamam da. Bir sorun bakalım “ne yapıyorsunuz, nasıl çalışıyorsunuz” diye.

Bedava gazete dağıtıldığı zaman karşıdan seslenip istiyorlar, güya okuyorlar. Ama bayilerden satılan Konya yerel gazetelerden bir tane bile almıyorlar.

Ulusal bir gazete alırken yanında bir tane de yerel gazete alsan batarmısın? Üç - Dört ayrı gazete bir lira. Ayıptır be!

Neyse bu konuya sonra tekrar geleceğim esas konuya geleyim. Dedim ya bu ülkede yönetici olmak zor diye. Hatta Osmanlı için “yetmiş iki buçuk milleti idare etmiş” diye de bir söz var. Valla nasıl idare etmiş tarihçilerimiz bunu çok iyi biliyor.

Yetmiş iki buçuk, seksen iki buçuk geçtim bunları da bu kadar farklı düşüncelerde olan, Konya gibi okur-yazar oranının yüksek olduğu bir bölgede bile olaylara bu kadar farklı yaklaşan insanlar olduğuna göre ülke genelini düşünemiyorum.

Aslında yazı konumu derinleştiren, karıştıran hayvan severlik falan da değil, sadece vesile oldu bana. Toplum içerisinde gerçekten büyük kültür farklılıkları yaşıyoruz. Bıraktım bizim dedelerimizle, anneannelerimizle olan farklılığı, bizler bile kendi çocuklarımızla yaşıyoruz bu farklılığı.

Bu bizim meslekte de böyle… Gazeteci olmak o kadar zor değil. Herkes bir gazeteye ve basın kuruluşuna girip çalışabilir. Ama önemli olan o insanlar arasında birlik ve beraberliği sağlayıp çalıştığın kuruma faydalı olabilmektir. Konya genelinde bu sıkıntı varken ben şahsen kendimi bu konuda şanslı hissediyorum.

İşte gene tekrar ediyorum “insan yönetmek zor zanaat” Şimdi bizi idare edenlerde toplumu bir arada tutmanın, çarelerini arıyor ama faturayı eskilere kesiyor. Haklıda olabilirler…

Ancak eskiyi, eskiyle düzeltemezsiniz.

Fransızların ünlü Generali De Gaulle için şöyle diyorlar. Fransa peynir ve şarabıyla ünlü bir ülke! Fransa’da yetmiş iki çeşit peynir üretiliyor. General De Gaulle yetmiş iki ayrı damak zevki olan bu ülke insanlarını bir araya getirmeyi başarmış bir dehadır. Fransa şu an dünyada laikliği en mükemmel uygulayan hatta ilkokuldan itibaren zorunlu laiklik dersi okutan tek ülke. Demek ki oluyormuş.

Galiba yönetmek değil de Yönetici bulmak zor zanaat!

Saygılarımla…