Konya’da yaşamak artık çok zorlaştı. Geçmiş yıllarda Konya yaşamak hem çok kolay hem de insanı yormazdı…
Konya’nın en büyük sorunu bana göre trafik’tir. Şimdi kalkıpta trafik sorununu yazacak değilim. Trafik sorunu ile birlikte toplu ulaşım sorunu, iş sorunu konut sorunu say say bitmez. Herkesin kendine göre bir bakışı ve sorunu vardır.
Bana göre de Konya’nın şimdilerdeki en büyük sorunu sayıları her geçen gün artan Suriyeli mültecilerdir. Konya’da ne kadar Suriyeli mülteci olduğunu öğrenmeye kalkarsak belki net bir rakama ulaşamayız. Ama bana göre bu rakam hiçte küçümsenmeyecek orandadır.
Bazen Suriyeli mültecileri Sanayileri dolaştığımız da torna tezgâhının başında, bazen tamir atölyesinde arabaların altında, bazen de mahalle aralarındaki çay ocakların da çay dağıtırken görürüm.
Genele baktığımız zaman Suriyelilerin Konya’da yapmadıkları iş yoktur. Hatta bazen Suriyeli kızların hayat kadını olarak çalıştırıldıklarını yâda başka başka amaçlar için çok kötü yerlerde bile çalıştırıldıklarını duyarız.
Ama son şahit olduğum olay nedeniyle böyle bir yazı yazmaya karar verdim. Hafta sonu Muhacir Pazarı civarından Kayalıparka kadar motosikletimle giderken, yol kenarında mendil satan ve tartı başında bekleyen 5-6 tane Suriyeli çocuk ve trafik ışıklarında dilenen Suriyeli kadınları gördüm. Suriyeli olduklarını hem konuşmalarından hem de çevredeki vatandaşların söylemlerinden anladım.
Tam Kadınlar Pazarının orada ışıklarda beklerken tartı başındaki Suriyeli çocuğun yanına birisi geldi. Kot Pantolonlu ve beyaz tişörtlü, giydiği ayakkabısı gencin görünümünü tamamlıyordu. O delikanlı Suriyeli çocuğa bağırarak el kol hareketleri yaparak cebinden belki de o gün kazandığı parasını aldı. Sonra çocuğun kulağına eğilip bir şeyler söyledi ve mülteci çocuğun yanından ayrıldı.
Ser’de Gazetecilik var ya hemen gencin peşine takıldım. Sarrafların bulunduğu Tevfikiye Caddesinin çıkışından Kızılay Hastanesine giden yol ağzında bekleyen mendil satan çocuğun yanına gitti. Mendil satan Suriyeli mülteci çocuk genci görünce hemen cebinden parasını çıkardı verdi.
Sonrası mı? Sonrasını anladım artık. O genç ve yanındaki tayfası Suriyeli çocukları dolaşıp o günkü kazanlarını topluyorlardı. Hemen gencin ilk para aldığı Suriyeli çocuğun yanına geldim. Çevresindeki vatandaşlarla konuştum. Bu Suriyeli mültecilere ev verip masraflarını karşılayıp karşılığında bu mültecileri çalıştırıp kazandığı paraları alıyorlarmış.
Evet, geldiğimiz son nokta burası. Okula gitmesi gereken çocuk parkında oynaması gereken O Çocukları çalıştırıp üzerlerinden para kazanıyorlarmış.
Çocuklar, hangi dil, din, ırk ve soydan olurlarsa olsunlar, hak ettiği değeri almalı ve hak ettikleri gibi davranılmalı…
Suriyeli de olsa, Konya’nın son dönemdeki en büyük sorunlarından biri gibi de görünse, onlar da çocuktur ve o çocuklar da hak ettiği değeri görmeli ve çocukluklarını yaşamalılar…