Askerliğimi yaptığım Sivas’a tam 10 yıl sonra yeniden gidiyorum. Bu sefer görevimiz askerlik Kadar kutsal olmasa da en az o kadar önemliydi! Konyaspor!...
Lige bana göre çok kötü bir başlangıç yapan ve iyi bir takım olmadığını düşündüğü Sivasspor karşısında tüm eksiklerine rağmen Konyasporu favori görüyordum. Bu yüzden de Sivasa giderken galibiyet konusunda en ufak bir şüphem yoktu.
Sivasa giderken Basın aracının içerisinde tüm Basın mensupları arkadaşlarımız maç tahmininde bulundular. 17 kişinin 15’inden gelen tahmin Konyasporun galip geleceği yönünde idi. Hatta tahminler arasında en çok 2-1 tahmini bulunurken 3-2 hatta 4-1’lik Konyaspor galibiyetini tahmin eden arkadaşlarımız bile vardı. 0-09’lık galibiyeti tahmin eden Ahmet Dalkıran hocamız ise skor tahminini doğru bilen tek kişiydi.
Düşünün artık herkesin Konyaspora ne kadar güvendiğini… Bende kadroları görene kadar galibiyetten emindim. Kadroları gördükten sonra içime bir nebze kurt düşsede korktuğum başıma gelmedi.
Maç öncesi Sivas’ta muhteşem bir hava vardı. Tüm şehir maçtan haberdar, şehrin büyük kısmında muhtemelen maça gitmeyecekler bile Sivasspor formalarını giymişler, şehirde herkes formalarıyla dolaşıyordu. Gençler şehir meydanında anıt alanında toplanmışlar, bir yerde oturmuşlar, saatlerce marşlar söyleyerek tezahüratlar yaparak maça hazırlandılar.
Stadyum civarında maç öncesi müthiş bir karmaşa vardı. Paso Lig kargaşası Sivas’ta da yaşandı. Hatta bu yüzden Sivaslılar sık sık güvenlik güçleriyle ve kendi görevlileriyle tartıştılar. Hatta zaman zaman özelliklede maç başladıktan sonra yaşanan 1-2 tartışmada yumruklar bile konuştu. En çokta maça babasının yanında giremeyen 7-8 yaşında bir çocuğun ağlaması ve bir haftadır maçı beklediğini söyleyerek ağlaması içimi burktu.
Kadroları gördüğümde demiştim. Evet, Kadrolar elime geldiğinde Mesut Bakkal’ın tek hedefinin yenilmemek olduğunu anlamıştım. Sakat oyuncularımızın çok olması Sivaslı futbolseverlerin iştahını kabartsa da Yeşil Beyazlı futbolcuların 90 dakika boyunca sergiledikleri müthiş performans sayesinde istedikleri galibiyeti alamadılar…
Özellikle son 20 dakika heyecan fırtınası şeklinde geçti. İleride basmayan, orta sahada top çeviremeyen, kanatları kullanamayan ve neredeyse hiç kanat bindirmesi yapmayın, gol pozisyonuna dahi giremeyip bizlerin ecel terleri döktüğü son 20 dakikayı Konyaspor gol yemeden tamamladıysa yatsın kalksın dua etsin.
Geçen sene deplasmanlardan yanlış hatırlamıyorsam 12 veya 13 puan aldığımızı düşünürsek Sivas deplasmanından alınan 1 puanın çok değerli olduğuna inanıyorum.
Maç sonra Sivas cephesinde Roberto Carlos’un suyunun ısındığı söylentileri kulaktan kulağa yayılırken, Carlos’un kadro tercihi de en çok tartışılan konulardan biriydi. Konyaspor cephesi ise yöneticisinden futbolcusuna, taraftarından basınına kadar alınan 1 puanın sevinci içerisindeydi.
Son 20 dakikada Sivas’tan ucuz kurtulduk ve alınan 1 puan bana göre altın değerinde…