Pırıl pırıl bir çocuk, daha 9 yaşında… Ailesinin umudu. Kendisine tecavüz edip telle boğanın insan olmadığını öğrenirken, bizlere de, böyle katillere "hayvan" demenin, hayvanlara hakaret olduğunu bir kez daha acı bir şekilde öğretiyor.
Kalbi kasıklarında atan hayvanların aldığı her nefes, bu topraklarda filizlenen ahlaksızlığın hangi boyutlara uzandığının resmidir. Çocuklara tecavüzün neden arttığını kim sorgular?
Bizleri bu soysuzlar için kullandığımız cümlelere dikkat etmekle yükümlü sayan yasalar, o soysuzların cezalarında indirim yapmayı "hangi hakla" kendine hak sayar?
Kars'ta 9 yaşındaki çocuğa tecavüz ettikten sonra telle boğan katil yakalandı. Hırsızlık, taciz ve kız kaçırmadan sabıkası varmış. Yasalarımız hırsızları, soysuzları çok seviyor. Onlara en ağır cezalar layık görülmedikçe, soysuzluklarının caydırıcılık yanı köreltilecektir. Ama fırından ekmek çalan çocuklara gücü yeten hukuk, böylelerini korudukça, tecavüzün yaşı küçülecek, hacmi büyüyecektir.
Çocuklara yıllar önce söz verdik. "Güzel günler göreceğiz çocuklar" diye. "Motorları maviliklere süreceğiz" diye. Onların uçurtmalarını çaldırdık, onların sınav sorularını çaldırdık. Oyun alanlarını yok ettik. Top sahalarına evler binalar diktik. Yetmedi, tecavüz edilmelerinin önüne bile geçemiyoruz. Bu mu büyüklük? Böyle bir ülkede çocuklar bu haldeyken. Onlar tarihin hiçbir döneminde savunulmaya bu kadar ihtiyaç duymamışken, bizler hala saçma sapan şeylerle uğraşıyoruz…
**
Son olarak Cumartesi günü görevli olarak muhabir arkadaşım Emra Can Yıldırım ile birlikte bir temizlik ürünlerinin Kule Site’’de düzenlediği programa gittik. Başlama saati 12.30 olarak açıklanan program 15.30’da başladı. Hadi beklediğimiz o 3 saati geçtik. Beklemeye alışkınız biz. Bakın size ne anlatacağım. Berna Laçin bizim gösteriş meraklısı bazı arkadaşlarımız ile birlikte başka bir yerde resim çektirirken, programın sunucusu ise halkı oyalamak için çeşitli oyunlar oynatıp hediyeler veriyor. Bizde DHA’ dan Hasan Dönmez ve firmadan 2 arkadaş ile bekliyoruz bir kenarda. Sunucu sahneye 40–45 yaşlarında sözde Konyalı bir ablamızı alıyor. Şarkı söyletip hediye verecek.
Ablamıza soruyor. Adın nedir? Fatma… Ne söyleyeceksin abla bize. Ablam Konyalım şarkısını söyleyeceğim cevabını verince DJ alttan hafiften Konyalım şarkısını çalmaya başlıyor. Amma ablam şarkıya öyle bir giriyor ki ta bizden çıkıyor. Fatma abla Konyalıyı açık açık sansürsüz küfürlü küfürlü söylüyor. Sunucu 1. küfürde donup kalıyor ama 2. küfürde kendine geliyor ve Fatma ablamın elinden mikrofonu alıyor. Herkes donup kalıyor o arada Tabii bizde. Hasan Dönmez ile biz birbirimize bakarken Firma görevlisi bize dönüyor ve bizi şaşırtan şu cümleyi söylüyor ‘’Burası Konya ama ben hiç şaşırmadım ki ablanın şarkıyı küfürlü söylemesine’’
Biz şaşırdık amma iş işten geçmişti. Ben daha sonra gittim o Fatma ablayı da buldum. Ama geçmişler ola!
Konya’nın göbeğinde Kule Site gibi bir Alışveriş Merkezinde böyle bir program yapılıyor ve bu programda bizlere edilen bariz Küfüre Kule Site seyircisiz kalıyor. Kendi otoparklarından yapılan bu programda bir tanesi çıkıyor ve Konyalılara açıkça küfür ediyor. Ben beklerdim ki Kule Site yetkilileri olaya müdahale etsinler. Ben eminim ki o şarkı o küfür Kule Site’nin tepesinden duyulmasın. Eminim o ablanın ettiği küfür taaa Kule’nin en üst katından duyulmuştur. Şaşırdım Kule Site’nin bu Küfüre sessiz ve seyirci kalmasına.
Sonra’da kalkıp Konya’yı ve Konyalıyı savunmaya kalkmayın…