İnsanın sevdiğini kaybettikten sonra unutmaması, onu sürekli anması ve yaşatması çok zor ama bir o kadar da güzel bir davranış. İşin aslına bakacak olursan, en zoru sevdiğinin öldüğünü kabul etmek…
İnsanlar ölüyor. Ne kadar basit bir kelime, ne kadar ucuz ve adice. Eşler dul, evlatlar öksüz kalıyor. Bakanların, duyanların dilinde ise rolleri icabı yarım ağız bir ‘‘Vah Vah!’’ kalıyor. O da kısa bir süre sadece…
Ben toprağın sinesinde insan denilen bir canım,
Hem düşünür hem severim budur taş'tan farklı yanım.
Her madde'nin zerresini bedenimde taşıyorsam,
Ben ne bir taş ne bir ağaç insanlığımla insanım... (Orhan GENCEBAY)
Evet, insanız ve haliyle üzülüyoruz seviniyoruz, peş peşe gelen üzüntüler çekilmeyecek boyutlara ulaştığında psikolojik ruhsal sorunlar yaşıyoruz yani depresyona giriyoruz. Tabi bende yaşıyorum zaman zaman bu sorunları. Hepimizin çeşitli tedavi yöntemleri var, psikolog, ilaç vs.
Ben ise düşünmemeye çalışır ve unutmak isterim. Belki yanlış bir yöntem ama ne yapayım başka çözüm yolu bulanıyorum. İnsanların çaresizlikleri, gördüğümüz manzaralar, duyduğumuz olaylar, şahit olduğumuz hikayeler ve binbir türlü hayat mücadelesi bir yerde insanın elini ayağını bağlıyor ve çaresiz bırakıyor.
Sonuç olarak bu sıkıntılı dönemleri herkes bir şekilde atlatıyor. Seninle aynı derdi paylaşanlar ya da senin sorunun onların dertlerinin yanında minicik kalacak şekilde sıkıntıları ile başa çıkanlar. Herkesin başa çıkma şekli, yeniden toparlanma süresi farklı.
Her neyse böyle zamanlarda çoğunlukla her şeyi bırakmak istersin. Asıl vurgulamak istediğim konu burası; bırakma! Dersen bırakmalıyım bana iyi gelecek, kendini bırakmaların uzun sürmesin! Kısa bir süre kendine ara ver, belki bir nefes için ama biran önce dön kendine. Bırakmaların ne kadar sık ve uzunsa geri döndüğünde toparlanman bir o kadar zor. Hayata sürekli geriden başlamak zorunda kalmayalım.
Kendini bırakırsan en basit yeteneklerini bile yapmakta zorlanırsın çünkü her şeyin gelişmeye ihtiyacı var, terk edilmeye değil. Sen sen ol acını, derdini, sorununu atlatırken hayattan kopma! Yaşayacaksın ve geçecek bu bir dönem ve bununda bittiğini göreceksin. Sonra mutluluk dönemin başlayacak bu bir döngü, bu hayat! Görüş açımızı pozitif tutmaya çalışalım ki hayatı daha mutlu bir yer olarak yaşayalım.
Mutlu kalın.