Öyle bir zamandan geçiyoruz ki sormayın gitsin. Gözümüzden yaşlar damla damla aksada, yüreğimiz kan ağlıyor. Hem de ne ağlamak…
Türk milleti vatan için, bayrak için, ezan için ölmeyi şeref sayan, vatanının bir karış toprağına düşman ayağının değmemesi için serden geçen nice genç erleri, aksakallı kocamışları ve fazilet abidesi hanımları bağrından çıkarmış yüce bir millettir.
İşte bu milletin yetiştirdiği milyonlarca kahraman evlatlarından bu hafta onlarcasını topraga verdik. Daha 6 şehidimizin acısı dinmeden 2 vatan evladının da şehit olması asil milletimizi derin bir acıya boğdu.
Asil Türk milletini üzen aslında şehit vermemiz değil, bu millet çok şehit vermiş yani bu durumlara alışkın bir millettir. Milleti asıl üzen ve sinirlendiren ülkemizi düşmanlara karşı korumakla yükümlü siyasi iktidarın basiretsizce davranmasıdır. Yoksa bu milletin 50 milyonluk kutlu şehit kafilesine 20-25 Mehmetçiği daha göndermesi onu bu kadar üzmez ve sinirlendirmez.
Zaten asil milletimizin ve daha önemlisi şehit ailelerinin yaptığı açıklamalarda vatan için evlatlarını kurban vermenin devamlı bir memnuniyetini görürsünüz. Buna örnek daha geçen günlerde bir şehit babasının açıklaması yüreklerimize hançer gibi saplanmıştır. Şehir babası, oğlu terhisine 6 gün kala şehit düştüğü için "Benim şehidim görevini 6 gün eksik tamamladı. Vatan borcu namus borcudur. Geri kalan gününü babası olarak ben tamamlamak istiyorum." yazılı dilekçe ile Askerlik Şubesi'ne başvurduğu basında yer aldı.
Bu hafta verdiğimiz şehitlerin ardından da Askerlik Şubelerine akın akın gönüllü başvurusu yapıldığı herkesin malumu… İşte tüm bunlar gösteriyor ki asil milletimiz bir seferberlik ilan etmiştir ama gaflet ve hıyanet içinde olanlar bu seferberliği görmezden gelerek basiretsizlik içinde milleti oyalama taktikleri geliştirmektedir.
Siyasi iktidar artık bir şeyler yapmalıdır. Barzani ve Talabani denen haysiyetsizler küstahça lâflar söyleyerek milli onurumuzu zedelemektedir. Türkiye, Kuzey Irak'a bir an önce girmelidir eğer bu gerçekleşmezse Türkiye'nin ne caydırıcılığı ne de itibarı kalır.
Türkün damarına basılmayacağını, tüm dünya biliyor. Eee, bilmeyenlerde artık zamanla öğreniyor… Biz şerefi, namusu ve haysiyeti için yaşayan, onuruyla ve şahsiyetiyle asla ve asla dalga geçirtmeyen asil bir milletiz. Bugüne kadar verdiğimiz milyonlarca şehite hiç gözümüzü kırpmadan yenilerini eklemekten de çekinmeyiz.
Şunu da herkes iyi bilsin ki, bu millet oraya gelirse sadece Kuzey Irak'ı değil bütün Irak'ı alır ve bütün hainleri necaset çukuruna gömer.
Ne demişler it ürür, Kervan yürür…