Gazetecilik ve İbrahim Sur

Hasan Hüseyin GÜLCAN

* Politikacılardan ve iş adamlarından nemalanıp sipariş üzerine yazı yazan kişi gazeteci değildir.

* Emek harcanarak yapılan haberi ve yazılan yazıyı bile yayınlayamama ödlekliğini, gösteren gazeteci değildir.

* İnanmadığı halde devrin hükümeti doğrultusunda yazı yazan veya yazdırılan kişi gazeteci değildir.

* Yazılarını patronunun veya bilmem kimin isteği doğrultusunda ince ayarla yazan gazeteci değildir.

* Daha evvel küfür ettiği aleyhinde bir torba laf sarf ettiği ve insanlıktan çıkardığı insanları, iktidara geldiğinde veya başarılı oldukları zaman ondan nemalanacağını zannedip onun avukatlığını yapmak gazetecilik değildir.

* Yaptığı işler hep halkın aleyhinde olmuş ve olan, kişiyi üç kuruş menfaati olduğu ve reklam aldığı için savunan kişi gazeteci değildir.

* Tehditlerden korkarak inanmadığı şeyleri emrindeki gazetecilere yazdıran gazeteci değildir bu emirlere boyun eğenlerinde yaptığı da gazetecilik değildir.

* Yöneticilerden ve iş adamlarından maaş alır gibi para alıp gazete çıkaran da gazeteci değildir. Olsa olsa borazan olur.

* Devrin hükümet edenlerinin lafına bakarak veya tehdidinden korkarak yanında çalışan dürüst gazetecinin işine son veren veya köşesini kapatan gazeteci de değildir adam da değildir.

Gazeteci onurlu namuslu doğruları yazan vatanının ve ulusunun menfaatini kendi menfaatinin üstünde gören gazetecilik mesleğini onuruyla yürüten insandır.

Her insan Gazeteci olamaz. Her Gazetecide insan olamaz. Gazetecilik onurlu ve yüreğiyle yapılması gereken bir görevdir. Bu görevi yapanların sayısıda bana göre Konya’da 1 elin parmağını geçmez.

İşte gerçek bir Gazeteci, yüreğiyle bu işi yapan ve onuruyla yaptığı mesleğinin başında hayatını kaybeden bir insan. Personelinin çıkarını bile kendi sağlığından daha çok düşünen ve mesleğine aşık birisi.

Hayatını kaybettiği gün bile kalbinden rahatsızlığı olduğunu bile bile daha 1 gün önce Hastaneye gittiği halde, Personeli için üstlerinden birisiyle tartışan ve o tartışmanın hemen sonrasında Hastaneye gitmek için çıktığı Gazetesinden daha 3-5 dakika uzaklaşmadan kalp krizi geçiren ölen bir Üstad, Bir Usta… İbrahim Sur…

Aramızdan ayrılışının 8. yıldönümünde sevenleri ve ailesi tarafından anıldı. Aslında hiç unutulmamıştı ama sadece yüreklerimizdeki sevgisini tazeledik. Çömezlik, Gençlik ve palazlanma dönemlerimde çalıştık İbrahim Sur ile birlikte hem de çok uzunca bir süre…

Mesleğine aşık ve mesleğini son nefesine kadar terk etmeden seven birisiydi. İbrahim Sur’u tanımak ve onunla çalışmak daha gerçek bir Gazeteci ile çalışmak ve ondan bir şeyler öğrenmek benim için meslek hayatımın en büyük kazançlarından birisiydi….

Nur içinde yat İbrahim Sur, mekanın cennet olsun… Gözün arkada kalmasın en azından senin öğrettiklerini yapmak için uğraşan hala bizler varız…