Konyaspor hafta sonu deplasmanda oynayacağı Trabzonspor maçının hazırlıklarını tamamladı. Kâğıt üzerinde Trabzonspor favori gibi görünse de bana göre işin aslı hiçte öyle değil.
Konyaspor ile Trabzonspor’u şöyle kafamda karşılaştırdım ve sonuç olarak Konyaspor’un daha ağır bastığı kanaatine vardım. Bunların nedenlerini sıralayayım şimdi de…
Teknik Direktörler açısından bakacak olursak, Vahid Halilhodzic ve Aykut Kocamanı kıyaslamak bile saçmalık olur… Futbolcularıyla iyi geçinemeyen, futbolcularına saygısı olmayan, daha doğru dürüst başarısı ve şampiyonluğu bulunmayan ve spor çevresi tarafından sevilmediğine inandığım bir Vahid Halilhodzic ile Aykut Kocamanı nasıl kıyaslayabiliriz. Tüm spor çevresi tarafından takdir edilen ve kabul gören, futbol bilgisi, oyunu okuma yeteneği, futbolcularıyla ve taraftarlar ile kurduğu sıcak diyaloglar ve en önemlisi elde ettiği başarılar ile Türk Spor tarihine ismini altın harflerle yazdıran Aykut Kocaman’ın kalite farkı açıkça ortaya çıkıyor…
Yabancı oyuncular konusunda ise ben Konyaspor’un yine şanslı olduğuna inanıyorum. Takımda bulunan tüm yabancı oyuncuların düzenli bir şekilde forma giydiği, en azından küsmeden ve takım içerisinde huzursuzluğa yol açmadan hepsinin katkıda bulunduğu bir Konyaspor var. Diğer tarafta ise afaki transfer ücretleriyle takıma dahil olan ve sezon başından beri oynadıkları futbollarıyla kendi taraftarlarından bile tepki çeken Trabzonsporun yabancı oyuncuları var. Konyaspor’da son gün kadroya dahil edilen Kaleci Vid Belec oynadığı karşılaşmalarda yaptığı kurtarışlarla takımına puanlar kazandırırken, Trabzonsporun son gün kadrosuna kattığı Majed Waris ise sadece 1 gol atarak tepkilerin hedefinde kaldı.
Genç oyuncuların gelişmelerinde en büyük etken Teknik Direktörüdür ve takımda ağabeylik yapan isimlerdir. Kendi oyuncularını suçlayan ve sürekli olarak onlara güvenmediğini hem de basın önünde söyleyen Vahid Halilhodzic’in takımındaki genç oyuncuların psikolojisini bir düşünün. Trabzonspor’daki gençler ‘’Bu hafta acaba kimi suçlayacak ya da hangimiz kadro dışı kalacağız’’ diye düşünürken, aile ortamında, malzemecisinden yöneticisine kadar herkesin bir ağabey bir arkadaş sıcaklığında yaklaştığı Konyaspor’da gençlerin takıma olan katlılarını ve futbollarındaki gelişmeyi de tüm spor camiası görüyordur.
Deneyimli oyuncular ise genel olarak takıma katkısı en çok isimlerdir. Ama onlarda bu olup bitenlerden ve söylentilerden en çok etkilenenlerdir. Takımdaki genel hava ve gidişat nasıl olursa, bu isimlerin performansları da doğru orantıda artar veya düşer. Trabzonspor’da bana Onur dışında bu olmazsa Trabzonspor’un kolu kanadı kırılmıştır diyeceğini bir oyuncu söyleyin. Yok, söyleyemezsiniz. Ama Konyaspor bir takım olduğu için kim oynarsa oynasın, kim olmazsa olmasın, takımda hiçbir eksiklik olmaz, eksiklerde hissedilmez. Konyaspor iyi bir takımdır ve takım oyununu da iyi oynuyordur. Ama Trabzonspor’da bırakın oyuncuyu kaleci Onur bile olmadığı zaman takımın dengesi bozuluyor, takım çöküyor.
Avrupa Kupası maçında Perşembe akşamı Belçika’da oynadığı ve 1-1 berabere kaldığı Lokeren maçını ve bu maçta sarf ettiği eforu, yaptığı yorucu yolculuğu da göz önüne alırsak Trabzonsporun Konyaspor maçına yorgun, dinlenemeden ve doğru dürüst taktik çalışma yapamadan çıkacağını söyleyelim. Bu da Konyaspor maçında Trabzonsporun daha akılcı ve daha kontrollü bir oyunu tercih edeceğini gösteriyor.
İşte bütün bunları göz önüne aldığımızda, Konyaspor açısından ne Kırmızı Kart cezalısı Selim Ay, ne de sakatlıkları nedeniyle Trabzon’a götürülmeyen Djalma Campos ve Recep Aydın’ın eksiklikleri bile sorun olmaz diye düşünüyorum.
Konyaspor her açıdan şu anda Trabzonspor’dan üstündür ve yarın oynanacak karşılaşmada ise galip geleceğini düşünüyorum. Aslında bunlar futbolda abes kaçar ama ben Konyaspor’un Trabzonspor’u tek farklı bir skorla yeneceğini düşünüyorum. Mesela 2-1 ya da 3-2 gibi
Pazartesi galibiyet yazısı ile görüşmek dileğiyle…