Allah’ım sen bizi koru!

Hasan Hüseyin GÜLCAN

Bazen hayvanların davranış ve tutumları insanlar için ders niteliğindedir.

Günlük hayatımızda 'Hayvan' sözcüğü aşağılama, hakaret, aptal sözcükleriyle eş değerde kullanılıyorsa da kimi zaman hayvanlara haksızlık ettiğimizi düşünüyorum…

Hayvanlar insanlara zaman zaman hizmetleriyle şiir, öykü ve fıkralara girmiş, oyunlara ve filmlere konu olmuşlardır. Hayvanlar meclisinde yapılan konuşmalar, insanlar için ders alınacak kıssadan hisselerdir. Özellikle hırsızlıkların, hortumlamaların, rüşvet olaylarının ve türlü ahlaksızlıkların gündemin baş sırasını aldığı günümüzde filin hortumundan utanması ve tilkinin insanlarla alay etmesi gibi;

"Olumsuz niteliklerimizi kendilerine layık görüyorlar, bizde onlara insanoğlu insan diyelim"

Diyerek İbret ve ders almak için Hayvanlar Meclisinin toplantısına gidelim şimdi de…

Hayvanlar Meclisinde oturum, insanların yaptığı haksızlık tartışmasıyla açıldı ve ilk sözü kedi aldı:

"Bunlar ne ikiyüzlü şeyler. Hem sever okşarlar hem de kendi aralarında birine nankör demek için beni kullanırlar."

Kediden sonra keçi konuştu:

"Sormayın efendim, etimden sütüme her şeyimi onlara veririm, gene de birbirlerine kızdıklarında inatçı diye benim adımı kullanırlar."

Bu kez katır söz alır;

"Yarama bastın ben en ön sıradayım o inat konusunda"

Eşek konuşmasında dert yandı;

"Gene siz iyisiniz. Benim hem inatçı hem akılsız, hem de 'akılsızlıkların ve salaklıkların' olduğu her yerde adım kullanılıyor"

Ayı şimdi de beni dinleyin der;

"Ne kadar kabalık, beceriksizlik varsa benim adımı kullanıyorlar ama şu insanları anlamak gerçekten çok zor. Bana haksızlık yapıyorlar"

Koyun yine her zamanki gibi yani Koyun gibi;

"Akılsızlıkta ben en önde gidiyorum"

Şimdide kulağımızı Öküze verelim;

"Anlayışsız, kaba, budala, geri zekalı durumları da ben temsil ediyormuşum"

Öküzün arkasından inek söz aldı;

"Öküzün söylediği sıfatları, kadınlar için benim adımı veriyorlar. Başarısız boş çalışmalarda da yine benim adımı kullanıyorlar."

Tavşan hayıflandı;
"Ben korkakmışım"

Çakal içini çekmiş;

"Ben arsız ve kapkaççı imişim. Öyle diyorlar bana"

Baykuş ise kendisine yakıştırılanları özetledi;

"Bende uğursuzmuşum"

Karga ise;

"Bana da hırsız diyorlar, hırsızmışım bende"

Akbaba’da öyle;

"Bende fırsatçıymışım"

Köpek ise dertlimi dertli, kırgın mı kırgın bir sesle;

"Sizler uzakta, ben ise yakınlarındayım. Bütün fedakarlığıma rağmen aldığım sıfat, köpekleşmek"

Yılan, yılanca konuştu;

"Keskin dilim varmış ve beklenmedik zamanda onları sokarmışım."

Aslan kükredi;

"İnsanlar için bu kadar da haksızlık etmeyin. Bakın benim için Aslan yürekli, tilki için akıllı, karınca için çalışkan diyorlar"

Gergedan homurdanarak Aslana cevap verir;

"Senin yürekliliğin savunmasız Ceylanlara geçer. Yüreğin varsa, benim karşıma çık."

Fil, yatıştırmak için özeleşiri de bulundu;

"Yakın zamanlara kadar rahattım. Ancak, bir hortumlama lafı çıktı ki, artık hortumumdan utanır hale geldim"

Tilki söz istedi;

"Bir önerim var; olumsuzluklarımızı kendilerine layık görüyorlar, bizler de onlara insanoğlu insan diyelim"

Hayvanlar hep bir ağızdan öneriyi onayladı;

"İnsanoğlu İnsan"

O tarihten sonra da hayvanlar nerede bir olumsuzluk görseler aynı sözleri yinelediler; "İnsanoğlu İnsan"

Eee bu kıssadan hissede benden; Anlayana sivrisinek saz, anlamayana davul zurna az!

Allah bizleri iki ayaklı, ama düşünemeyen ve konuşan hayvanlardan korusun….

Dostlar AMİN deyin!

AMİN…