Allah sonumuz hayr etsin!

Hasan Hüseyin GÜLCAN

24 Kasım Öğretmenler Günü dolayısıyla başta bugüne kadar bana öğretmenlik yapan herkesin ve tüm öğretmenlerin öğretmenler gününü kutlayarak yazıma başlamak istiyorum…

Son dönemde Konya’da hızla artan alışveriş merkezleri yeni bir bağımlılık alanını ortaya çıkardı.

Türkiye’de alkol, sigara ve uyuşturucu gibi madde bağımlılıklarından sonra alışveriş bağımlılığı ortaya çıktı…

“Alışveriş bağımlıları dışarı çıkarlar ve sadece alırlar. Geçici bir süre için modları yükselir alma işlemi gerçekleşene kadar acele eder, panik olurlar. Satın alırken de tıpkı bir uyuşturucu ya da alkol bağımlısı gibi kafayı bulurlar, çünkü beyin her bağımlılıkta aynı maddeyi salgılar.”

Daha önce gece geç saatlerde yâda sabahın çok erken saatlerinde Teknoloji marketlerinin yâda büyük Alışveriş merkezlerinin önlerindeki uzun kuyruklara şahit olmuştuk. Birkaç seferde market açılmadan mahalle aralarındaki AVM’lerin önündeki kuyruklara şahit olmuştum.

Ama önceki gün yaşadığım olay bana pes dedirtti. Sabah erken saatlerde işe gidiyorum. Saat daha 8 bile olmamış. Mahalle arasındaki bir AVM’nin önünde 4-5 kadın oturmuşlar bekliyorlar. Hemen durdum ve yanlarına yaklaştım. Marketin açılış saatine baktım. 09.00 yazıyor. Sordum. ‘’Hayırdır abla, bu saatte bir şeymi varda. Daha marketin açılmasına 1 saat var’’ Gelen cevap ilginçti ‘’Bugün Manav günü. Sebze Meyve’de indirim var. Seçilmeden alayım dedim’’

Marketin açılmasına 1 saatten fazla bir süre varken, gelen böyle bir cevaba daha ne diyebilirsin ki… Ablalar olayı aşmışlar. Bu alışveriş çılgınlığıda değil… Bambaşka bir olay… İnsanlar artık, ‘’Markete girdiğimde kendimi kaybediyorum. 250-300 TL harcamadan çıkamıyorum. Kendime hakim olamıyorum’’ demeye başladılar.

Bence bu gerçekten çok çok tehlikeli bir olay… Artık bankaların el broşürü dağıtır gibi kredi kartı dağıttıkları bir ortamda insanlarında bu kartları limitlerini sıfırlayana kadar harcamaları kaçınılmaz. Artık asgari ücretle çalışan bir kişide bile binlerce liralık kredi kartı var.

Buna artık dur denmesi gerekir. İnsanlar önceden ihtiyaçlarını alır, ihtiyaçları kadar harcar ve fazla masraf yapmaktan kaçarlardı. Ben çok iyi hatırlarım, Annelerimizin yaptıkları kurutmalıkları, turşuları, salçaları, çorbaları, sebzeleri, meyveleri… Şimdi ise bunların hepsi her yerde satılıyor. Kadınlar Pazarının orayı bir dolaşın. Artık köylüler bile kurutmalıkları satın alıyorlar. 

Gerçekten de çok ilginç. Artık Alışveriş bir çılgınlık haline geldi. Çılgınlıktan ziyade bir bağımlılık bir hastalık oldu…

Allah sonumuz hayr etsin…