Ömer İbnü’l-Hattâb radıyallahu anh şöyle dedi:
Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem’den umre yapmak için izin istedim. İzin verdi ve:
“Bizi duadan unutma, sevgili kardeşim!” buyurdu. Onun bu sözüne karşılık bana dünyayı verseler, bu kadar sevinmezdim.
(Ebû Dâvûd, Vitir 23)
Bir başka rivayete göre şöyle buyurdu:
“Sevgili kardeşim! Bizi de duana ortak et!”
(Tirmizî, Daavât 110. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Vitir 23; İbni Mâce, Menâsik 5)
Açıklamalar
Hz. Ömer, Câhiliye devrinde, umre yapmayı adamıştı. Medine’de buna imkân bulunca, yanından hiç ayrılmak istemediği Resûl-i Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem’den, adağını yerine getirmek üzere izin vermesini istedi. O da kendisine izin verdikten başka, gideceği o mübarek yerlerde kendisine de dua etmesini istedi. Peygamber Efendimiz’in Hz. Ömer’e “sevgili kardeşim” diye hitap ederek kendisine dua etmesini istemesi, Hz. Ömer’in duası makbûl faziletli bir kimse olduğunu göstermektedir. Nitekim Hz. Ömer de bu iltifat karşısında büyük bir mutluluk duymuş ve hislerini “Resûl-i Ekrem’in bu sözüne karşılık bana dünyayı verseler, bu kadar sevinmezdim.” diye dile getirmiştir.
Peygamber aleyhisselâm bu hadisiyle bizi fırsatları değerlendirmeye teşvik etmekte, önemli ziyaretler yapacak kıymetli insanlardan dua istemeyi hatırlatmaktadır. Unutmamalıdır ki, Allah Teâlâ mü’minlerin birbirlerini düşünmelerinden, birbirleri için hayır ve iyilik istemelerinden hoşnut olur ve onların birbirleri hakkında yapacağı duayı kabul eder.
Hadisten Öğrendiklerimiz
1. Uzak bir yere gidecek kimse, sevdiği ve değer verdiği kimselere bu niyetini açmalı ve onların iznini istemelidir.
2. İnsan zühd ve takvâ bakımından ne kadar ileri seviyede bulunsa bile, diğer mü’minlerin duasını istemelidir.
3. Önemli ziyaret yerlerine giden bir kimse sadece kendisi için değil, akrabaları ve sevdikleri için de dua etmelidir.
4. Mü’minlerin birbiri hakkında yapacağı dua makbuldür.
5. Peygamber Efendimiz, başkalarından dua isteyecek kadar mütevâzi bir insandı.
6. Hz. Ömer duası makbul değerli bir sahâbî idi.