Ebû Mûsa el-Eş’arî radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem ona şöyle buyurdu:
“Şüphesiz Dâvûd’a verilen güzel seslerden bir nağme de sana verilmiştir.”
(Buhârî, Fezâilü’l-Kur’ân 31; Müslim, Müsâfirîn 235-236. Ayrıca bk. Tirmizî, Menâkıb 55; Nesâî, İftitâh 83; İbni Mâce, İkâme 176)
Müslim’in bir rivayeti şöyledir:
Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem Ebû Mûsâ’ya şöyle dedi:
“Dün gece senin okuyuşunu dinlerken beni bir görmeliydin!”
AÇIKLAMALAR
Hadiste geçen mizmâr, esasen kaval cinsinden bir alettir. Fakat burada kastedilen mâna güzel sestir. Dâvud aleyhisselâm’ın sesinin güzelliği dillere destandır. Fakat onun herhangi bir mûsikî aleti kullanması söz konusu değildir. Hadiste geçen “âl” kelimesi zürriyet, çoluk çocuk ve bir kimsenin tâbileri anlamına gelir. Fakat hadis şârihlerine göre kelime burada fazladır; çünkü Dâvud aleyhisselâm’ın zürriyeti arasında sesi onun gibi güzel olan bir başka kimsenin yetiştiği bilinmemektedir. Bu sebeple âl kelimesi tercümede dikkate alınmamıştır. Ancak güzel sesle Kur’an okuyan her mü’min, Dâvud aleyhisselâm’ın âli yani tâbileri sayılır denilebilir.
Ebû Mûsa sesi güzel olan sahâbe-i kirâmın başında gelir. Onun güzel sesinin çok dokunaklı olduğu söylenir. Peygamber Efendimiz’in ondan Kur’an dinlemeyi çok sevmesinin sebebi de budur. Bu hadisi ve benzerlerini delil alan ulemâ, insanı aşk ve şevke getirecek şekilde güzel sesle Kur’an okumayı mübah görmüşlerdir. Çünkü böyle okumak rikkati, Allah korkusunu ve nefisleri Kur’an dinlemeye teşviki beraberinde getirir. Günümüzde, bunun ne kadar önemli olduğunu hepimiz görmekteyiz. Özellikle radyo ve televizyon gibi bütün toplum kesimlerine, hatta gayri müslim dünyaya hitap eden yayın organlarında güzel sesin ve güzel okuyuşun gerekliliği herkesin kabullendiği bir gerçektir. İslâm’ın tebliğ ve telkininde güzel Kur’an okumanın daima öncelikli ve etkili bir yeri vardır. Bu târihî gerçeği, günün gerçeği haline getirmek müslümanlara, özellikle din hizmeti verenlere düşmektedir. Ancak bunun hiçbir kaide ve kural tanımamak, Kur’an’ı bir şarkı türkü gibi algılayıp takdim etmek anlamına gelmediğini aklı başında her müslüman bilir. Sesi Kur’an tilâveti ile süslemenin müstehap olduğunda bütün âlimler görüş birliği içindedir. Tegannî ve lahn ile Kur’an okumanın hükmüne bir önceki hadisin açıklamasında işaret edilmiştir.
HADİSTEN ÖĞRENDİKLERİMİZ
1. Güzel sesle, tecvid kurallarına riâyet ederek Kur’an okumak müstehaptır.
2. Peygamber Efendimiz güzel sesle Kur’an okuyan sahâbîleri hem dinlemiş hem de tasvip ve takdirlerini beyan etmiştir.
3. Güzel sesle Kur’an okuyanı dinlemek kalplerin yumuşamasına ve nefislerin Kur’an’a yönelmesine vesile olur.