Belgesel izlemek insanı bilgilendirdiği gibi ufkunu, düşünce dünyasını inşa etmeye de yardımcı bir kaynaktır.
Dünyayı sadece kendine ait sanan insan hem kendine hem doğaya o kadar çok zarar veriyor ki, günlük yaşamı içinde bunun hiç farkında değil. Yapılan belgesellerin çoğu buna dikkat çekebilmek, insanların sağduyusunu harekete geçirebilmek için uğraş veriyor. Birazcık kulak misafiri olmak bile bu konuda dikkat kesilmenize olanak sağlıyor.
Dün palmiye yağının yapılışı, ekimi, hasadı gibi tüm aşamalarını gösteren bir belgesel izledim.
Hayatımızı ve geleceğimizi nasıl etkilediğinin farkında olmadan, tükettiğimiz her hazır gıdanın içindeki bir katkının insan hayatını ve dünya düzenini nasıl değiştirdiğine şahit oldum.
Afrika kıtalarında yetişen palmiye ağacı Endonezya'da yetiştirmek için o kadar çok uğraş verilmiş ki neden bu kadar çaba diyorsunuz. Üstelik dünyanın oksijen deposu sayılan Amazon yağmur ormanlarını da yok ederek yapılan bir endüstri.
O an düşünmek zorunda kalıyorsunuz. Benim her yediğim hazır paket gıda ürün, Amazon ormanlarından kaç ağacın yok olmasına sebep oluyor. Kaç hayvanın soyunun tükenmesine neden oluyor. Dünyanın eko sistemine ne kadar zarar veriyor.
Ve ben bu gıdayı yemekle sağlıklı bir hayat mı veriyorum kendime.
Tabi soruların arkası kesilmiyor.
Afrika ülkesinin bir ürününü başka bir bölgeye taşıyarak o bölgenin ekonomisine verilen zarar, ucuza insan gücünün kullanılması ve bu dev sektöre olan aç gözlülük...
Siz en iyisi izleyin bu belgeseli TRT belgesel de adını aynen yazının başına aldım. Kötülüğün Endüstrisi diye yazın lütfen bir izleyin. Bilinç, farkındalıklarla oluşur. Bu imkanı zihninizi verin.