Her pazartesi diyete başlanır sonra bozulur. Veya hayat hoyratça yaşanır bir acı ile karşılaşınca eller dua için açılır. Tıpkı bunlar gibi Filistin her bombalandığında da özellikle ülkemizde hep aynı şey tekerrür eder.
Alışkanlıkları değiştirmek zordur. Diyet mesela, üç gün beş gün yapılır, sonrasında şekerli yiyeceklere saldırılır. Şu an gündeme gelen marka boykotunda da aynı durum söz konusudur. Bir hafta veya bir ay yapılan marka diyeti sonrasında, öldürdükleri çocukların anısına yapılan promosyonlar ile unutuluverir. Alışveriş merkezleri dolar taşar.
Bu döngüyü ürün sahipleri bildikleri için hiç istiflerini bozmaz ve zulme verdikleri desteği çekme gereği bile duymadıkları gibi alenen yaparlar yardımlarını.
Filistin hikayesinde dünya sürekli bir deja vu yaşar. Sadece Müslüman olanların değil, insan olanlarında imtihanıdır bu.
Çünkü büyük bir soykırım ve buna direnenlerin mücadelesidir gözler önünde yaşanan.
Tüm dünya bunu bilmesine rağmen neden bir şey yapmaz daha doğrusu yapamaz. Çünkü
dünya ticaretinde söz sahibidirler. Tüm ülkelerde büyük şirketler onların elinde. Reklamı yapmasını iyi biliyorlar. İnsanların zihinlerini, algılarını iyi yönetiyorlar. Siyasi ve ekonomi alanlarda yaptırımları var.
O halde biz hiç bir şey yapmayalım mı ?
Eğer sen bir şey yapmak istiyorsan ve boykot yapacaksan bir haftalık değil ömürlük yap. Bu gün ekranlarda kafası ikiye ayrılmış gördüğün çocukları alışveriş listenin başına koy, bilincini sürekli güncel tut ki diyetin alışkanlık olsun.