Anadolu'da Bugün Gazetesi'nin çok değerli takipçileri, geçen haftaki yazımda yetkinliğin tanımı, yetkinliği oluşturan ve etkileyen faktörler ve yetkinlik-performans ilişkisinden bahsetmiştim.
Bütün kurumlar, vizyon ve misyonları doğrultusunda kısa, orta ve uzun vadeli hedeflerine ulaşmak ve sürekli başarılı olmak isterler. Bu da çalışanların göstereceği performansla mümkün olabilir.
Performans kavramı bu açıdan ele alındığında bireysel performansın önemi kadar ekip performansları da öne çıkmaktadır.
Ekip, Önceden belirlenmiş hedeflere ulaşmak için bir araya gelmiş, birbirine bağımlı ve birlikte hareket eden iki veya daha fazla kişinin oluşturduğu topluluktur. Tanımdan da anlayabileceğiniz gibi burada vurgulanan konu ortak hedeflere ulaşabilmektir. Bu yüzden çalışanların kendi performansları kadar şirket içinde birlikte görev aldıkları ekiplerin performansı da bir o kadar önemlidir.
Çünkü gerçek ekip çalışması sinerji oluşturur. Burada sinerjiyi, ortak güç ve ortak aklın sağladığı ve beklentinin üstüne çıkan iş sonuçları olarak da tanımlayabiliriz.
Ekip çalışmasının sağladığı sinerji ile ilgili en bilinen örnek kazların birlikte ‘’V’’ şeklinde uçmasıdır.
"V" şeklinde uçulması, uçan her kuş kanat çırptığında, arkasındaki kuş için onu kaldıran bir hava akımı yaratır. Böylece "V" şeklinde bir formasyonda uçan kaz grupları, birbirlerinin kanat çırpışları sonucu ortaya çıkan hava akımını kullanarak uçuş menzillerini % 70 oranında uzatabilirler. Yani bu sayede kazlar tek başına gidebilecekleri maksimum yolu grup halinde uçarak iki katından fazla arttırabilirler.
Şirketlerde çeşitli ekipler vardır. Aynı uzmanlık alanında, benzer görev tanımlarıyla çalışan ekipler vardır ki bunlar departman ya da birimler olarak adlandırılır. Örneğin muhasebe birimi, satış birimi veya üretim yapılan bir işletmede aynı üretim hatlarında görev alan çalışanlar gibi.
Bunun yanı sıra çeşitli projelerin başarıyla hayata geçirilebilmesi için farklı uzmanlıklara sahip çalışanların ortak hedefler için bir araya geldiği proje ekipleri de vardır. Proje ekipleri hiyerarşik bir oluşumun yerine biz dilini benimsemiş, her biri kendi uzmanlıklarını projenin başarısı için ortaya koyan çalışanlardan oluşan, belirli hedefler ve süreler için var olan ekiplerdir.
Ekiplerin başarılı olabilmesi bireysel başarıya kıyasla takdir edersiniz ki çok daha zordur. Bu zorluğu aşabilmek için ekibin oluşumundan hedeflenen sonuca ulaşana kadar olan aşamaları iyi bilmek gerekir.
Ekip oluşumunun ilk aşaması doğal olarak çalışanların bir araya gelmesidir. Çalışanlar birbirini daha yakından tanır, kişiler arası iletişimin ön planda olduğu bu aşamada en önemli nokta ekip üyelerinin birbirine karşı güven duygularının oluşmasıdır.
Benim Sağlıklı Çatışma olarak ifade etmeyi sevdiğim ekip oluşumunun ikinci aşamasında ekip üyeleri hedeflenen sonuçlara ulaşmak için hangi yolların kullanılması ve neler yapılması gerektiği üzerinde fikirler ortaya koyarlar.Eğer çalışanlar arasında güven duygusu oluşmamışsa bu eksiklik ekibi başarıdan uzaklaştırır. Sağlıklı çatışmanın yerini boğuşma, rekabet ve ekip üyelerinin birbirilerine kendi görüşlerini dayatması gibi olumsuzluklar ortaya çıkar ki, bu da Ortak Akıl ve Yardımlaşma olarak tanımlayacağımız 3. Aşamaya geçişin neredeyse imkânsız olmasına yol açar.
Ekip oluşumunun 3. Aşamasında, birbirini yakından tanımış, aralarında güven bağı oluşmuş çalışanlar kendi performans ve tecrübelerini ortaya koyarak ortak hedefe ulaşma yolunda yardımlaşmaya ve ortak akla ulaşmaya çalışırlar.
4. Aşama yani Sonuca Ulaşma ise, ortak aklın ve yardımlaşmanın sonucunda, her bir ekip üyesinin alınan kararları veya eylem planlarını uygulaması ve sonuç alma aşamasıdır. Ekibin istenen sonuca ulaşabilmesi ancak bu sayede gerçekleşebilir.
Başarılı bir ekip çalışmasının kuruma pek çok getirisi vardır. Bireyin kendini daha değerli hissetmesi ve motive olması, yeni fikirlerin ortaya çıkması, problemlerin etkin ve hızlı çözüme kavuşması, kişiler arası etkileşimin ve iletişimin artması, iş harici sosyal paylaşımların yapılmasına ortam hazırlaması, çalışanların birbirini desteklemesi ve yardımlaşma sonucu elde edilen sinerji ve verim ilk sayabileceğimiz faydalardır.
Genel anlamda bir ekibin başarıya ulaşabilmesi için dikkat edilmesi gereken pek çok faktörü de göz ardı etmemeliyiz. Bu faktörlerden en önemlileri ise ekiplerin birbiri ile uyumlu çalışabilecek kişilerden oluşturulması, her zaman ben yerine biz yaklaşımının ön plana çıkarılması, ekip liderlerinin ekip çalışmasına önem veren yapıda olmasıdır.
Unutulmamalıdır ki, belli bir hedefi olan ve buna ulaşmak için bir araya gelen insanlar, hedeflerine daha kolay ve çabuk erişirler.
Yazımı Ken Blanchard’ ın sözleriyle noktalamak isterim:
‘’Hiçbirimiz hepimiz kadar akıllı değiliz.’’
Sağlıcakla kalın.