Anadolu' da Bugün Gazetesi' nin çok değerli takipçileri öncelikle Cumhuriyetimizin 100. Kuruluş Yıl Dönümünü büyük bir coşkuyla kutluyor, Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarını saygı ve rahmetle anıyorum.
Geçtiğimiz haftaki yazımda etkin geribildirim verebilmek için neler yapmamız gerektiği ile ilgili detayları sizinle paylaşmıştım.
Etkin geribildirim metodu doğru bir şekilde uygulandığında iletişim açısından pek çok sorunu yapıcı bir şekilde yerinde ve zamanında çözmemizi sağlar. Ancak çoğu kişi bu iletişim modelini uygulamak yerine, sorunu çözmeyi bırakın daha da derinleştirecek şekilde davranmaktadır.
Farkına varmadan yapmış olduğumuz bu hatalar sonucunda karşımızdaki kişiyi geliştirmek ve sorunu çözmek hem neredeyse imkansız hale gelir, hem de bireyi tamamen kaybetme riskini oldukça arttırır.
İletişimde olduğumuz kişinin kendisinin farkında olmadığı bir yönü ile ilgili olarak ona aktardığımız ve bilincine varmasını sağladığımız görüşmeleri önceki yazımda hediye vermeye benzetmiştim. Bu yüzden bu etkin geribildirim metodunu ‘’Hediye Geribildirim’’ olarak adlandırabiliriz. Hediye Geribildirim etkin şekilde verildiğinde bireyleri geliştirir, ekibin iş performansı yükselir.
Hediye Geribildirimin dışında sizlere iki geribildirim metodundan daha bahsedeceğim. Ancak aslında bunları yöntem olarak görmek yerine, farkında olmadan ve dikkat etmeden yaptığımız hatalı iletişim modelleri olarak değerlendirebiliriz.
Bunlardan ilki ‘’ Maske Geribildirim’’ olarak tanımlanan yaklaşımdır.
Maske Geribildirimi en kolay yoldan anlatabileceğim ifade ‘Sana söylüyorum kızım sen anla gelinim!’ atasözüdür. Yani kalabalık içerisinde isim vermeden gönderme yapılarak uygulanmaya çalışılan geribildirimdir.
Bu yaklaşımda geribildirim verilmek istenen kişi bu durumu hiç üstüne alınmaz. Hatta bunu yapan sadece ben değilmişim şeklinde düşünebilir. Aynı zamanda ortamdaki diğer kişilerin bu geribildirimi gereksiz yere üzerine alınmasına yol açabilir.
Bu modelin kişiye ve ekibe faydası yoktur, tam tersine yıkıcı ve demotive edici etki gösterir.
İkinci hatalı yaklaşım ise ‘’Silah Geribildirim’’ denen iletişim modelidir.
Bu modeli iğneleyici bir tavırla, ekip içerisinde, doğrudan isim verilerek yapılan uygulama olarak ifade edebiliriz. Silah geribildirim kişiler arasında güveni sarsar, çatışmaya yol açar, geribildirim verilen kişiyi küçük düşürür ve ilişkileri zedeleyebileceği gibi, geri dönülemeyecek hasarlara da yol açar.
Tekrar hatırlatmakta fayda var, geribildirim bir eleştiri değildir. Temel amacı hatalı yaklaşımları önleme, düzeltme kişiyi özendirme ve geliştirme olmalıdır.
Ancak unutulmaması gereken bir önemli husus daha var ki, o da geribildirim vermek kadar almak da bir meziyettir. Karşımızdaki kişinin bize yapıcı bir şekilde yaklaşması ve bizi geliştirmeye çalışmasına direnç göstermek bize hiçbir şey kazandırmaz. Tam tersine onu can kulağıyla dinlemeli, gerekirse sorular sorarak anlatmaya çalıştığı şeyi kendimiz için daha net ve anlaşılabilir bir hale getirmeliyiz. Daha sonrasında da aldığımız geribildirim üzerine mutlaka düşünmeli ve hak verdiğimiz konularda gelişmek için çaba sarf etmeliyiz.
Son olarak da şuna vurgu yapayım. Geribildirim almaya açık olan insanlar sıklıkla başkalarına da doğru bir şekilde geribildirim vermeye daha yatkındır kişilerdir.
Sağlıcakla kalın.