Anadolu’da Bugün Gazetesi’nin çok değerli takipçileri, yazının başlığına bakınca yaklaşan seçimlerle alakalı hemen her gün paylaşılan anketlerden söz edeceğimi düşünmüş olabilirsiniz ancak ben geçen haftaki yazımda daha detaylı olarak bahsedeceğimi söylediğim çalışan bağlılığı ve memnuniyeti anketleri hakkında ilginizi çekeceğini düşündüğüm bazı önemli bilgileri aktarmak istiyorum.
Çalışan bağlılığı çalışanın duygusal olarak kendini kuruma ait hissetmesidir. Çalışan memnuniyeti ise çalışanın kurumunda olmaktan dolayı mutlu olmasını ifade eder.
Her iki kavram da birbirinden farklı olup nitelik ve sayısal olarak ölçümlenmesi gereklidir. Bunun için geliştirilen anketler çalışma hayatında giderek artan sıklıkta uygulanmaya başlanmıştır.
Yapılan anketlerde karşımıza 4 farklı çalışan grubu çıkar:
1- Bağlılığı ve Memnuniyeti Düşük Çalışanlar: Bu gruba giren çalışanlar motivasyonlarını kaybetmiştir. İşe zoraki gelirler, devamsızlıkları artmıştır. Yetkinlikleri yüksek bile olsa performansları çok düşüktür. Şirket içinde sürekli olumsuz algı yaratacak şekilde dedikodu yaparlar ve diğer çalışanları da kötü etkilerler. Buldukları ilk fırsatta da kurumdan ayrılırlar. Burada üzerinde durulması gereken konu ayrılma potansiyeli yüksek olan çalışanların yetkinlik ve performans açısından yüksek potansiyelli olmasıdır. Onların istifası şirketlere güç kaybettirir. Genelde ilk olarak akla çalışanın yöneticisi ile uyumsuzluk yaşadığı gelmelidir.
2- Bağlılığı Yüksek – Memnuniyeti Düşük Çalışanlar: Bu gruba giren çalışanlar ağırlıklı olarak 10 yıl ve üzeri kıdeme sahiptirler. Genelde kendini geliştirememiş, uzun yıllardır aynı işi yapan, hak ettiğini düşündüğü terfileri alamamış ancak şirketten ayrılmaya da cesareti olmayan kişilerdir. Derinlemesine incelendiğinde genelde yetkinlikleri ve potansiyelleri düşük, performansları ise ortalama ya da ortalamanın üstünde çalışanlardır. Bu grupta olan çalışan sayısının fazla olması, şirketlerin çalışanlarına mesleki ve kişisel gelişim imkânı sağlayacak eğitim faaliyetlerini yeteri kadar sağlamadığını düşündürür.
3- Bağlılığı Düşük – Memnuniyeti Yüksek Çalışanlar: Bu gruba giren çalışanların genelde sık iş değiştirdiği görülür. Şirketinden, çalışma koşullarından ve ücretinden memnun olsalar dahi sürekli arayış içerisinde olurlar ve karşılarına daha iyi koşullar çıktığında fazla düşünmeden şirketlerinden ayrılırlar. Uzun vadede verim alma ihtimali düşük çalışan profilidir.
4- Bağlılığı ve Memnuniyeti Yüksek Çalışanlar: Bu gruba giren çalışanlar her zaman yüksek motivasyonla çalışırlar. Kurumlarına katkısı, motivasyonu düşük olan çalışanlardan en az iki kat fazladır. Aynı zamanda şirketlerin karlılıklarına da %20’ den fazla ek katkı sağlayabilirler. Şirketlerin en fazla yatırım yapması, kariyer planlamalarında en öncelik vermesi gereken çalışan profilidir. Aynı zamanda bu gruba giren çalışan sayısını arttırmak için özellikle potansiyel ve performansı yüksek çalışanlara şirketler gerekli yatırımı yapmalıdır.
Çoğu şirket bu tarz çalışmalardan hala kaçınmaktadır. Çünkü yapılan anketlerin çalışanlar arasında beklentiye yol açabileceği ve çıkan sonuçlarla ilgili yapılması gerekecek iyileştirme çalışmalarının fazlaca bütçe gerektirebileceği endişesini taşımaktadır.
Oysa ki çalışan bağlılığı ve memnuniyeti oranları yüksek olan şirketlerin sürdürülebilir performans ve karlılıkları da yüksektir ve istikrarlı bir şekilde büyümeye devam ederler. Bundan dolayı yılda en az bir kere bu tarz çalışmaların yapılması ve ortaya çıkan gelişim alanlarına göre çalışanlarına yatırım yapılması şirketlere harcayacakları bütçeden çok daha fazla gelir ve performans olarak geri dönecektir.
Çalışanların sesine kulak veren şirketler, karşılığını fazlasıyla alacaktır.
Sağlıcakla kalın.