Anadolu’da Bugün Gazetesi’nin çok değerli takipçileri, öncelikle tüm emekçiler için yılın en anlamlı günü olan 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Gününüzü kutlarım.
Malumunuz olduğu üzere 1 Mayıs ülkemizde pek de hoş çağrışımları olmayan ve yakın geçmişe kadar kutlanması bile yasak olan bir gündü. Bundan dolayı bu haftaki yazımda İşçi Bayramı olarak da bilinen ve 1 Mayıs’ ta tüm dünyada kutlanan bu özel günün tarihçesinden bahsedeceğim.
Dünyada 1 Mayıs’ ın Tarihsel Süreci:
İnsanoğlunun tarımla uğraşmaya başlaması ve yerleşik düzene geçişi ile birlikte mülk edinmesi akabinde belli bölgelerde nüfus yoğunlukları oluşmaya başlamıştır. Bu yeni düzen sonucunda çalışma hayatı da şekillenmeye başlamış ve beraberinde de ‘’İşçi’’ kavramı ortaya çıkmıştır.
İşçi tabirinin bir sınıf olarak gelişmesi ise 17. Ve 18. yüzyıllarda önce İngiltere’ de başlayan ve sonrasında diğer Avrupa Ülkeleri ile Amerika, Rusya ve Uzak Doğu Ülkelerine kadar yayılan sanayi devrimi sonucunda gerçekleşmiştir. Sanayi devrimi öncelikle tarım alanında başlamış, daha sonra buharlı makinelerin üretilmesi sonucunda endüstrileşme atılımları hız kazanmıştır.
Sanayileşmenin artması sonucunda şirketler çok hızlı bir büyüme içerisine girdiler. Ancak çoğu çocuk yaşta olan işçiler bu şirketlerde neredeyse karın tokluğuna çalıştırılmaktaydı. Aynı zamanda sağlık koşulları, can güvenlikleri, örgütlenme gibi konularda kendilerine hiçbir temel hak tanınmamaktaydı. Üstelik bu ağır çalışma şartlarına rağmen günde 14-16 saat çalışmak zorunda bırakılıyorlardı.
İşçiler bu ağır şartlar karşısında özellikle 18. yüzyılın ortalarından itibaren temel haklarını elde edebilmek için mücadele etmeye başladılar. 1881 yılında ABD’ nin Chicago Eyaleti’ nde işçiler tarafından gerçekleştirilen ilk örgütlü mücadelede 40.000 tekstil işçisi günlük çalışma süresinin 8 saate düşmesi için greve gitti. Bu eylemi bitirmek isteyen işverenler ise sokak çetelerini devreye sokunca grev yapan işçilere yapılan silahlı saldırılar sonucunda 4 işçi hayatını kaybetti.
1 Mayıs 1886’ da ABD ve Kanada’ da 350.000 işçi grev başlattı. Hükümet ve işverenlerin baskıları ile eylemler tırmandı ve bu hareketleri bastırmak için eylemlerde başı çektiği ileri sürülen 8 işçi idam talebiyle yargılandı ve 4 işçi idam edildi.
ABD’ de yaşanan bu olaylar sonrasında çeşitli ülkelerin temsilcilerinin bulunduğu ‘’II. Enternasyonel’’ adlı organizasyon tarafından tüm dünyada protesto gösterileri organize edildi ve 1889 yılında Paris’ te düzenlediği kongrede 1890 tarihinden itibaren 1 Mayıs günü "Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü" olarak ilan edildi.
Ülkemizde 1 Mayıs’ ın Tarihsel Süreci:
Osmanlı İmparatorluğu döneminde ilk 1 Mayıs kutlaması Selanik’ te tütün, pamuk ve liman işçileri tarafından gerçekleştirildi. İstanbul’ da ise ilk kutlama 1912 yılında oldu.
1 Mayıs, 1923 yılında yasal olarak ‘’İşçi Bayramı’’ ilan edilmesine rağmen, 1924 yılında ülkede kitlesel olarak kutlama yaptırılmadı ve sonrasında ise 1925’ te çıkarılan Takrir-i Sükun Yasası ile İşçi Bayramı kutlamaları yasaklandı. 1935 yılında 1 Mayıs’ a ‘’Bahar ve Çiçek Bayramı’’ adı verilerek ücretsiz tatil günü ilan edildi.
Uzun yıllar sonra 1976’ da geniş katılımlı ilk 1 Mayıs kutlaması İstanbul Taksim Meydanı’ nda DİSK(Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu) tarafından gerçekleştirilmiştir..
1977 yılında ise yine Taksim Meydanı’ ndaki kutlamalar tarihimize Kanlı 1 Mayıs olarak geçmiştir ve ne yazık ki çıkan olaylar sonucunda ise maalesef 34 vatandaşımız hayatını kaybetmiş, çok sayıda kişi de yaralanmıştır.
12 Eylül 1980 sonrasında Milli Güvenlik Konseyi tarafından 1 Mayıs kutlamaları yasaklandı, bununla birlikte ‘’Bahar ve Çiçek Bayramı’’ da resmi tatil günü olmaktan çıkarılmıştır.
1 Mayıs kutlamaları 1990’ lı yıllarda da yine olaylarla gündeme gelmeye devam etti, 1996’ da yapılan izinsiz gösterilerde 3 kişi hayatını kaybetti.
2000’ li yıllarda da 1 Mayıs günleri genelde yasa dışı örgütlerin düzenlediği izinsiz gösterilerin yarattığı gerginliklere ve olaylara sahne olmaya devam etti. Bu olayların kökeninde ise 1977 yılından itibaren Taksim Meydanı’ nda kutlama yapılmasına izin verilmemesi vardır.
Tüm bu yaşanan olaylara rağmen 2008 yılında 1 Mayıs’ ın ‘’Emek ve Dayanışma Günü’’ olarak kutlanması kabul edildi ve 2009 yılı Nisan Ayı’ nda yeniden ulusal bayram olarak tanımlanarak 1 Mayıs resmi tatil günü kapsamına alındı.
İşçilerin bu en anlamlı günü olan 1 Mayıs yıllarca yasa dışı örgütlerin provokasyonları sebebiyle hep gerginliklerle ve olaylarla gündeme geldiği için hak ettiği değeri bir türlü görememektedir.
Günümüz çalışma hayatında çalışanların özlük haklarıyla ilgili hala pek çok konuda eksiklikler vardır
1 Mayıs’ ların her yıl ruhuna uygun şekilde, çalışanlar için gerçek bir bayram günü olarak kutlanabilmesi dileklerimle.
Sağlıcakla kalın.