Psikoloji tanım olarak insan ve hayvan davranışlarını inceleyen bir bilimdir. Siyaset psikolojisi, politik psikoloji ya da psikopolitika ise politik bilimler ile psikoloji bilimi arasındaki etkileşimleri incelemektedir. Politik psikolojinin araştırmalarında seçmenin görüşlerine ve bu görüşler sonucunda meydana gelen bireysel ve toplumsal davranışlara bakılmaktadır. Entelektüellik açısından hükümetin politikalarının nasıl oluştuğu, liderlikte kişiliğin yeri, sadece kendi ülkenin politikalarında değil, dış politikada da nasıl kararlar verildiği gibi tutumları kapsamaktadır. Psikopolitika; siyaset biliminin bir alt dalıymış gibi gözüküyor olsa da çok disiplinli bir bilim dalıdır. Irk bilimi, bilgi bilimi, matematik, toplum bilimi, davranış bilimi, tarih, coğrafya gibi birden fazla bilimden beslenmektedir.
Politik psikolojide amaç siyaset ve dış ülkelerle ilişkiler gibi alanlarda farklı bir bakış açısı sunmaktır. Bireylerin kişilikleri, bilişsel kapasiteleri, sosyal grup üyelikleri, siyasi inanç, davranışlarının etkisi ile insan ilişkilerinin arasındaki etkileri incelemektedir. Politik psikoloji yaklaşım olarak psikanalizle benzer özellikler taşımaktadır. Psikanalizde de, politik psikolojide olduğu gibi “ne” sorusu çok sorulmaz. “Neden” ve “nasıl” sorularının yanıtı aranmaktadır. Neden sorusu ile kişilerin ne düşündükleri, seçimleri, inançları, tutumları, kültürel bilgileri anlaşılmaya, nasıl sorusu ile de davranışlarının sonuçları anlaşılmaya çalışılmaktadır.
Politik psikolojide neden ve nasıl soruları, bireyleri tarihsel açıdan da etkilemektedir. Bireylerin dernek, grup, siyasi parti, arkadaş grupları gibi yerlerde neden ve nasıl bulundukları ile alakalı araştırmalar yapmaktadır.
Siyaset psikolojisinin bu kapsamlı yaklaşımı, yalnızca akademik bir disiplin olarak değil, aynı zamanda günlük hayatımızı anlamlandırmada da büyük bir öneme sahiptir. Bireylerin seçim davranışları, siyasi liderlere duydukları güven, toplumsal hareketlere katılım ve hatta politik kutuplaşma gibi olgular, bu bilim dalının ışığında daha net bir şekilde anlaşılabilir. İnsanların hangi siyasi partiyi desteklediği ya da bir protesto hareketine neden katıldığı gibi sorular, genellikle sadece ekonomik ya da sosyolojik faktörlerle açıklanamaz; burada psikolojik süreçler de belirleyici bir rol oynar.
Ayrıca, siyaset psikolojisi yalnızca bireyleri değil, toplumsal grupları ve hatta devletlerin uluslararası ilişkilerdeki davranışlarını da analiz eder. Liderlerin kişilik özellikleri, psikolojik eğilimleri ve karar alma biçimleri, ülkelerin dış politika stratejilerini şekillendirebilir. Bu da siyaset psikolojisinin uluslararası ilişkiler ve diplomasi gibi alanlarda önemli bir rehber olmasını sağlar.
Sonuç olarak, siyaset psikolojisi, bireylerin ve toplumların siyasi dünyaya nasıl dahil olduklarını ve bu dünyayı nasıl şekillendirdiklerini anlamada benzersiz bir araçtır. Psikolojik, sosyal ve tarihsel boyutları bir araya getirerek, siyasetin karmaşık yapısını daha anlaşılır kılar. Bu bakış açısı, bireylerin hem kendilerini hem de içinde bulundukları toplumu daha derinlemesine değerlendirmelerine olanak tanır.