Zaman zaman ‘ciddi konular’ ile ilgili yazılar yazmama takılanlarla karşılaşıyorum. Bizim meslekte eleştirmek, eleştirilmek normaldir. Sana eğer bir eleştiri yapılmışsa bu eleştiri haklı mı yoksa haksız mı diye düşünürsün, ona göre hareket edersin. Ancak ‘ciddi konular’ konusunda, “Abi salıver, boş geç. Memlekette her şey güllük gülistanlık” diyenlere anlam veremiyorum. Herkes mi memnun olandan, bitenden? Olmadığını görüyoruz ki yazıyoruz işte. Ne yapayım? Ben de mi kafamı kuma gömeyim? Öyle olmuyor işte. Gelecekte insanlar bana, “Zamanında yazsaydın” derse ne diyeceğim? Böyle bakmak lazım. Hatta bu şehirde yazma, çizme işleriyle uğraşan herkesin böyle bakması lazım…
Salgın sürecinde etkisini iyice hissettiren ekonomideki olumsuz vaziyet, etkisini güncellemeye devam ediyor. Öyle şeyler lüks haline geldi ki artık. Aklımızın ucundan geçmezdi günün birinde lüks olacağı. Türkiye gibi bir ülkede gıdaya erişimin zorlaştığından bahsediliyor artık. Doğru mu yoksa yanlış mı takdir sizlerin. Ben konuşulanı söylüyorum.
Bugün bu ekonomik tablo içerisinde pek de değinilmeyen bir mevzuya değinmek istiyorum. Bu konuda konuşmak ya insanların aklına gelmiyor ya konuşmaktan çekiniyor ya da konuşuyor ama sesi duyulmuyor. Ülkemizin geleceği olarak gördüğümüz gençlerimiz, maddi zorluklar nedeniyle baba evinden kopamıyor. Bu o kadar sık yaşanıyor ki. Gençler ekonomik bağımsızlığını kazanamıyor. Sorumluluk alamıyor. Evlenemiyor. Evlenen ya da ailesinin evinden “Ben kendi ayaklarım üzerinde duracağım” diye evden ayrılanlar eve geri dönüyor.
Gençlerimiz kurdukları hayallerden vazgeçiyor. “Aman canım o da dert mi?” demeyin. Gençliği düşünün, geleceği düşünün. Gençler, ebeveynlerinden destek almadan ayakta duramıyor. “Anne, babadan ev kalırsa iyi” diye hesap yapan gençler var. Bırakın ev sahibi olmayı hayal etmeyi, ev kiralamayı düşündüklerinde bile tüylerinin diken diken olduğunu söylüyorlar.
Bakın size daha ciddi bir şey söyleyeyim; erken yaşlarda yaşanan kalp krizi vakalarında artış var. “Abartıyorsun. Yahu o kadar da değil” ve türevi cümleler kurabilirsiniz. Kurmayın. İnanmıyorsanız doktorlara sorun; Ekonomik problemler stresi tetikliyor. Aşırı stresten dolayı kalp tekliyor. Gençlerimiz, daha genç yaşta kalp krizinden vefat ediyor. Aman diyeyim, aman…
“Gençlerimizi önemsiyoruz” diyenler, bunun üzerinden siyaset yürüten politikacılar bu vaziyetleri göz ardı etmesinler…