Tedbir almıyoruz, alamıyoruz
Ege Denizi’nde merkez üssü İzmir’in Seferihisar ilçesi açıkları olan deprem tüm ülkeyi yasa boğdu. Günler süren çalışmaların ardından İzmir’de arama-kurtarma çalışmaları sona erdi. AFAD Başkanı Mehmet Güllüoğlu, 6,6 büyüklüğünde depremin yaşandığı İzmir’de arama kurtarma ekiplerinin çalışmalarını tamamladığını bildirdi. Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum da yaptığı açıklamada, “Artık enkaz kaldırma çalışmalarına başladık, sadece bir alanda enkaz kaldı. Orada da hassas bir şekilde çalışmalarımızı sürdürüyoruz” şeklinde açıklamada bulundu.
Deprem hepimizi derinden üzdü, içimiz yandı, yüreğimiz parçalandı. Bu süreçte maddi, manevi her türlü yardım yapıldı. Türkiye’nin her yerinden birlik, beraberlik mesajları verildi. Bize yakışanı yaptık. Elhamdülillah.
Deprem meydana geldiği zaman hemen herkesin aklına Japonya gelir. “Yahu adamlarda 8-9 şiddetinde deprem oluyor ama ne binalarına bir şey oluyor ne de can kaybı yaşıyorlar” deriz.
Her deprem sonrasında olduğu gibi bu depremde de jeoloji ve yer bilimleri uzmanları ellerindeki verileri paylaştılar, gelecekte ülkemizi bekleyen tehlikeyi işaret ettiler. Yapılması gerekenleri anlattılar. Geçmişte de uyarılarda bulunmuşlardı…
Yıllardır her afetten sonra yapılan tüm uyarılara rağmen gerekli tedbirleri bir türlü almıyoruz, alamıyoruz, almıyorlar. Ne inşaat projeleri, ne inşaatın yapımında kullanılan malzeme, ne gerekli teknik şartlar… Yeteri kadar kontrol edilmiyor, yeteri kadar denetlenmiyor. Geriye yıkılan yuvalar, sönen ocaklar, yetim kalan yavrular kalıyor.
Japon’u, Korelisi teknoloji üretip, vatandaşın canını ve malını korurken, biz de iktidar kavgasına devam edelim. Bir türlü anlamıyorlar: Lafla peynir gemisi yürümüyor. İktidar değişse ne olur zihniyet değişmedikten sonra?
Neyzen Tevfik’in dediği gibi;
“Türkü yine o türkü, sazlar da tel değişti,
Yumruk yine o yumruk, bir varsa el değişti.”