Bir zamanlar büyükler gençlere, “Bu devirde ya topçu olacaksın, ya popçu olacaksın” derlerdi. Hatırlarsınız o dönemleri öyle çok uzak bir geçmişte denilmiyordu bu. Topçu ya da popçu olacaksın ki ihya olabil diye. Trend buydu. Topçu, popçu olan, evladına öyle salık veren ‘köşeyi dönüyordu’. Şimdi devir değişti. Hepinizin de bildiği ama pek de dillendirmediğiniz gibi şu zamanda yeni trend artık siyaset. Ailelere sesleniyorum; Gönderin çocuklarınızı siyasi partilere, yönlendirin herhangi bir tanesine ki çocuğunuz ilerde parayı bulsun. Bunu da sadece Konya için söylemiyorum. Tüm Türkiye’de vaziyet böyle. Hiç alınmayın, gücenmeyin…
Hep söylerim –ki geçen köşe yazımda da yazdım- okumakla olmaz diye. Evveliyatında çocuklar iyi bir üniversite kazansın diye aileler tomarlarca para saçarlardı dershanelere. “Boğaziçi Üniversitesi’ne gitsin, ODTÜ’ye gitsin, mezun olsun iyi yerlere gelsin” hesabıyla yola çıkıyorlardı. Hala böyle düşünen varsa vazgeçsin bu sevdadan. Sakın ha böyle yapmayın. Okul bitecek, sınavlara girilecek de sonra iş bulunacak… Ölme eşeğim ölme…
Şimdi ne yapmak lazım? “Şu parti bizim burada yönetimi alır” ya da “Şu parti iktidara gelir” diye gözünüze kestirdiğiniz partiye çocuğunuzu kayıt ettirin. Devir, hesap kitap devri. Uyanık olmak lazım. Gerçi her zaman uyanık olmak lazım ama bu konuda biraz daha uyanıklık şart.
İl ya da ilçe fark etmez, bir büyüğünüz varsa (ağanız, paşanız, emminiz, dayınız vesaire) hemen delege yaptırın. Veyahut partinin yönetimine dahil ettirin. Delege olamazsa da korkacak bir şey yok. Partinin yönetimine girsin yeter. Fakat dikkat edin, macera aramayın fazla. Çocuğu aldırdığınız partinin muhakkak bir belediyesi olsun. Evlat bu, yakmayın çocuğun başını.
Öyle bir yere aldırın ki çocuk hemen belediyede belli bir pozisyonda işe girsin. Çocuğunuza her zaman güçlünün yanında yer alması gerektiğini öğretin. Kimin tarafı güçlüyse hemen o tarafta vaziyet alsın. Bu şart. Yoksa geldiği gibi gider. Ekipleşmeyi, çeteleşmeyi de bilmesi lazım. Öğretin bunları sonra pişman olmayın…
Gelelim zurnanın ‘Zırt’ dediği yere… Burası çok önemli, hatta en önemli yer. Çocuğa ihale nasıl takip edilir tüm detaylarıyla öğretin. Eğer bilmiyorsanız parti içerisinde bir ‘Ağabey’ bulun, çocuğunuz onun stajyeri olsun. Böyle böyle pişecek ve hamlıktan çıkacak.
Bir de hayat kurtaran bir cümle söyleyeyim, onu da iyice tembihleyin; Çocuğunuz parti içerisinde kulislerde, koridorlarda sıkıştığı zaman, “Parti için bedel ödedim, yıllarımı verdim” diye haykırsın.
Aha buyurun size mükemmel bir gelecek planı. Ha, “Yok benim evladım siyasete karışmasın, hiç böyle şeyler yaşamayalım, çorbamız kaynasın yeter” diyorsanız siz bilirsiniz.
Kalın sağlıcakla…