Kara Kara Düşünüyorlar
Herkesin bildiği gibi şehrimizin en önemli istihdam ve geçim kaynaklarından biri çiftçilik. Konya denildiği vakit herkesin aklına öncelikle tarım gelir. Geçenlerde bir çiftçi tanıdığıma bir ziyarette bulundum ama kendisinin pek keyfi yoktu. Kara kara düşünüyordu. Ona, keyifsiz ve düşünceli halinin sebebini sordum. Derinden bir ah çekti ve neden keyifsiz olduğunu iki nedene bağladı. Birincisi yağışların azlığından dolayı yaşanan kuraklık, ikincisi ise zamlar.
“Yağmur elbette Cenab-ı Hakk’ın işi, rahmetini yağdırır inşallah. Ama beni esas düşündüren belimizi büken zamlar” diyor.
Birileri sanıyor buğdayı hafif bir sürümle tarlaya attın mı her şey bitiyor. Emek, çaba ve harcamalardan sonra Allah göstermesin bir doğal afet veya kuraklık yaşanırsa çiftçi yandı gitti. Bununla bitiyor mu? Tabi ki bitmiyor. Bin bir emek ve eziyet gerekiyor. Hasat döneminin sonunda gelir ve gider ucu ucuna oluyor. Böyle olunca da elde avuçta bir şey kalmıyor.
Şimdi anladınız mı çiftçi niye kara kara düşünüyor?
Ekin ekmek için binlerce lira paraya ihtiyaç var. Elde avuçta da bir şey yok. Kredilerin de durumu malum. Gerçekten zamlar en çok çiftçiyi etkiliyor. Çiftçinin beli bükülmüş vaziyette. Ama onlar yine de özellikle bu yıl için, “Allah’a şükür. Bu sene hububattan fena para kazanmadık” diyorlar. Fakat şu gerçeği de atlamıyorlar; tarımsal destekler olmazsa belki de birçok çiftçi, tohumu toprakla buluşturmayacak. Bu nedenle ÇKS ve benzeri destekler çiftçiye zamanında ödenmelidir. Çünkü gerçekten çiftçiler zor durumda. Onların sıkıntısını görmek ve çözümler üretmek gerekir. Hele hele küresel pandeminin yaşandığı şu süreçte tüm dünya adeta ‘gıda milliyetçiliğine’ yönelmişken ve gıdanın, tarımın önemi gözler önündeyken…
Tarımdan, üretimden, çiftçiden bahsetmişken şunu da hatırlatmış olayım. Çiftçilerimiz mutlaka TARSİM sigortalarını yaptırsınlar.
Kalın sağlıcakla…