Mesleğe 2010-2011’de Konyaspor’un Süper Lig’den küme düştüğü sezonda başladık. Sonraki sezon yaşananların da çok yakından tanıklık ettik.
Tatlıcak Tesisleri’nde spor aletlerinin haciz edilmesine gözlerimle şahitlik ettim. Zor günlerdi…
2012-2013 sezonunda Süper Lig’de çıkılması, yeni stadyum ve kurumsallaşma yönünde atılan ciddi adımlarla beraber henüz 10 yıl dolmadan Konyaspor Kulübü, her noktada çok iyi duruma geldi.
Süreç içinde kötü günler de oldu elbette ancak Konyaspor, 2013’ten bu yana Süper Lig’de kalıcı oldu, kupalar kazandı, Avrupa’ya gitti.
2021-2022 sezonu ise içinde acısı ve tatlısı ile çok hikayeleri barındıran özel bir sezon. Mesleki açıdan da bu sezon hepimiz için farklı bir anlamı olacak. 11 Ocak’ta Ahmet Çalık’ı kaybetmemiz hem Konyaspor hem de Türk futbolu için büyük bir yıkımdı.
Sezon devam ederken bu acı kayıp sonrası teknik heyet, oyuncular ve kulüp adına zor günlerdi. Sezon boyunca beraber olduğun, daha bir gün önce beraber yaptığın takım arkadaşını bir gün sonra cenazesinde olmak çok zor bir durumdu. Sadece Konyaspor değil, Türkiye ağladı Ahmet Çalık’a. Hiç futbolu sevmeyen ve izlemeyen arkadaşlarım dahi vefata o kadar üzüldü ki… Bir kez daha Ahmet Çalık kardeşime Allah’tan rahmet, yakınlarına sabırlar diliyorum. Her zaman kalbimizde olacak.
Bu kabul edilmesi zor sürecin ardından mental olarak yeniden lige sarılmak elbette kolay olmadı. Hem yönetim hem de İlhan Palut, büyük gayret gösterdi bu noktada. Üstelik Serdar Gürler’in takımı yarı yolda bırakması ile beraber ocak ayı zorlu bir hal almıştı.
Ancak Konyaspor’un saha içindeki savaşı sürdü. Belki de takım arkadaşları için daha çok mücadele ettiler. Bizlere şampiyonluk ihtimalini gösterdiler. 13 Şubat’taki Trabzonspor maçına Başkan Fatih Özgökçen’in de deyimiyle şampiyonluk için gidildi.
Konyaspor, Süper Lig’de 21. sezonu geride bıraktı. Tarihinde ilk kez şampiyonluk mücadelesi verdi. Trabzonspor, puan farkını açsa da Konyaspor’un inatçı ve sisteme dayalı futbolu her zaman onları tedirgin etti. Şampiyonlar Ligi şansı oldukça yüksekti aslında. Gerek saha dışı operasyonları ve özellikle savunma anlamındaki basit hatalardan sonra üçüncü sırada yer aldık.
68 puanla üçüncülük aynı zamanda Konyaspor’un Süper Lig tarihindeki en yüksek puanı oldu. 5 yıl sonra da Avrupa kupalarına katılma şansı elde etmesi çok değerliydi. Üstelik bu puanı maliyeti düşük ancak gelişime açık teknik heyet ve oyuncu grubuyla yapıldı. Sezon boyunca hikayesi bol bir sezonu hep beraber geride bıraktık. Ben dahil kimse bu başarıyı beklemiyordu. Yönetim, İlhan Palut ve oyuncular, gerçekten bu özel sonunda şahane bir iş çıkardılar.
Yönetim ve teknik direktör İlhan Palut’un güzel uyumu da başarıdaki ana etkenlerden oldu. Bu politikanın devam edeceğini yeni sezon transferlerinden de görüyoruz. Konyaspor, yeni sezonda 3 kulvarda da iddialı olacağını transferleriyle futbol camiasına gösterdi.
Artık sırada tek hedef kaldı, şampiyonluk. Bu yönetim tarafından da açıkça dillendirilmeye başlandı. Ben bu ihtimali çok uzak görmüyorum. Sağlam adımlarla ilerleyen yeşil-beyazlı kulübün bu hedefini de bir gün gerçekleştireceğine inanıyorum. Bu hedefte en önemli husus kulüp ekonomisi olacak. Daha önce borcu sıfırlayan ancak devamı gelmemişti. Şimdi tekrar borç yönetilebilecek seviyeye düşürüldü. Bu planlamanın devam edeceğini görebiliyoruz. Son olarak diyoruz ki, Konyaspor bir gün elbet şampiyon da olacaktır…