Şer-Hayır...

Fatih Özer

Padişahın biri ava gitmeye çok düşkünmüş, ava her gittiğinde yanında vezirinide götürürmüş. Bir gün yine ava gittiklerinde av esnasında veziri kazayla padişahın bir parmağını kılıcıyla keser. Padişah acı içerisinde sitem ederken, vezir:

“Padişahım, her işte bir hayır vardır.” demiş. Padişah parmağının da acısının etkisiyle:

“Vezir! Bu işte ne hayır vardır ki?” diye sitem eder ve veziri zindana attırır.

Günlerden bir gün padişah yine ava gider. Yollarını insan eti yiyen bir kabile keser ve herkesi yakalarlar. Ama bu kabile bir kimsenin vücudunda bir noksanlık görünce o kimseyi yemezmiş. Padişahın çevresinde ki herkesi yerler sadece padişah kalır, onun da parmağı kesik olduğu için serbest bırakırlar. Padişah saraya döndüğünde muhafızlara veziri bırakmalarını söyler. Muhafızlar veziri zindandan aldıkları gibi padişahın huzuruna getirirler. Vezir şaşkınlık dolu gözlerle padişahı izlerken padişah vezirin boynuna sarılır ve af diler. Vezirine olan bitenleri tek tek anlatır:

“Nolur beni affet, sen benim hayatımın kurtulmasına vesile oldun, bense seni zindana attırdım.” der.Vezir:

“Padişahım, her şeyde bir hayır vardır. Siz canınızı sıkmayın ben sizi affettim. Sizin parmağınızın kesilmesi kadar benim de zindana attırılmamda hayır vardı.” der. Padişah:

“Sen benim hayatımın kurtulmasına vesile oldun, bense seni zindana attırdım hayır bunun neresindedir?” der. Vezir padişaha şu cevabı verir:

“Padişahım, eğer siz beni zindana attırmasanız ben de o gün ava sizinle gelecektim ve benim vücudumda hiçbir noksanlık olmadığından öldürülecektim. Bu sebeple sizin beni zindana attırmanızda da büyük hikmetler vardır.” der.

Her şeyde bir hayır vardır demeyi ihmal etmemek lazım.Bu sözü özümsedim tekrar.Hayatın sürprizlere açık,ve her an değişebilecek kadar pamuk ipliğine bağlı olduğunu bir kez daha anladım.ve her zaman yumuşak huylu olanın kazandığını.Kalp kırmayacak kadar kısa bir ömrü tükettiğimizi.Niyetler ile olayların gidişatının çok farklı olabileceğini.ve sevdiklerimizi yitirmeden,her anı severek yaşamak gerektiğini anladım.ve bunları her anladığımda her şeyde bir hayır vardır diyerek, olumsuzlukları irdelemenin hiçbir şey değiştirmediğini de anladım.Hayat güzel ve hüzünlü anların iç içe geçtiği yarının sürpriz olduğu garip bir serüven.Sevdiklerimizi incittiğimizde bu hatayı telafi edecek kadar vaktimizin olduğu dahi belirsiz iken,olaylara hep olumlu yönden bakmanın değerini anladım. Anladım ki her şeyde var bir hayır.Üzülmek için vakit yok.Kalp kırdıktan sonra onarmak için vakit yok.Hayat geçmişte ve gelecekte değil şimdi yaşanmakta.Güneşin silinip yağmurun aniden ıslatttığı bahar gibi yaşam.Bir gülerken,bir hüzün kapını çalabilir.Aklından hiç çıkmaması gereken şeyin sevdiklerimizin kıymetini bilmek olduğunu anladım ve bu anlamın her şeyde bir hayır aranarak bulunduğunu anladım.Anladım ki hayat çok kısa...Bu kısa serüven mutsuzluğa mahkum edilmeyecek kadar anlamlı.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.