Konya basketbolu için sıkıntısız günler çok azdır. Çoğu zaman kaoslar, belirsizlik yaşanmıştır. Aslında ülke basketbolunda da durum ne yazık ki böyle…
Katılım payının zamanında yatırılmaması ve zorlu Tahkim Kurulu sürecinden sonra kısa sürede takım kuruldu. Açıkçası bu kadar geç kaldıktan sonra bu kadar iyi hamleler beklemiyordum. Koç Cengiz Karadağ yönetiminde çok güzel bir takım oluşturuldu. En önemlisi karakterli, sonuna kadar savaşan bir kimya oturtuldu.
Geçen sezon ligin en iyi kadrolarından birine sahipken kazandığı maçlarda dahi kötü oynayan takım vardı. Yarı bütçeden bile daha az parayla bu sezon gösterilen mücadele takdire şayan. Bu takım ligde her takımı yenebilir, aynı zamanda her takıma da yenilebilir. Çünkü rotasyon çok dar. Ancak her topa atlayan, sonuna kadar savaşan, oyunun doğrularını yapmaya çalışan, iyi mücadele eden bir takım var. Ben takımın oynadığı basketboldan çok keyif alıyorum. Geçen sezon kağıt üzerinde çok iyi olan kadroda bunu göremiyordum.
Basketbolda yabancısız oynamak çok zordur. Bunun en iyi örneğini Süper Lig’de Beşiktaş’ta görüyoruz. FIBA’daki sıkıntılar sebebiyle yapılamayan yabancı oyuncu transferi kadro rotasyonu olarak takımı çok zorluyor. Bir de üstüne kaptan Murat Göktaş’ın sakatlığı geldi. Ancak Dusan Cantekin ve Murat Can Esen hamleleri yerinde oldu. Tüm zorluklara karşı ilk 4 haftada alınan 3 galibiyet muazzam bir iş...
Maçlar dışında sezon başından beri birkaç antrenmanı da takip ettim. Arkadaşlık, takım içindeki hava çok iyi. Takımdaki birçok oyuncunun gelecek yıl iyi kontratlar alacağına inanıyorum. En önemlisi bu rotasyon için de Konyalı gençlerin de yer alması ve iyi süreler alması. Son 2 maçın ilk 5'inde altyapı oyuncuları yer aldı ve katkı da verdiler.
***
Bu günlerde CAS, Konyaspor için toplanacak ve karar verecek. Umarım bu anlamsız ve haksız davada Konyaspor haklı bulunur. Bu kulüp Selçuklu Belediyespor’un devamı olduğu aşikarken 2016’da kapanan ve isim ve renkler dışında hiçbir hukuki bağ olmamasına rağmen FIBA’dan ceza geldi. Güzel bir karar çıkarsa iki yabancı hamlesi de gelecek. İşte o zaman çok farklı bir hale gelebiliriz.
Her şey bir tarafa kulübün basketbol takımına yeterince önemi göstermemesi can sıkıcı bir durum. Basketbol branşının varlığı ile yokluğu belli değil. Yöneticilerinin büyük çoğunluğunun maçlardan haberinin dahi olmadığına, hiçbir oyuncuyu tanımadığına eminim. Maç sonuçları dışında ne bir görsel paylaşıyor, ne bir haber, ne bir etkinlik v.s. Şu güzel ortama yazık edilmemeli. Yaşanılan zorluklara karşın Konyaspor armasını güzel temsil eden bu takım daha çok sahiplenilmeli.
Bu takımın bütçesi yıllık 1,6 milyon TL civarında. Elbette takımda yabancı olmaması bütçenin düşük olmasında etkili ancak yabancı olsa dahi yine de düşük bir bütçe olacaktı. Sadece Hurtado'nun yıllık ücretiyle 4 basketbol takımı kurulur, bu takımlar da şampiyonluk mücadelesi verir. Basketbol takımı Konyaspor'a çok fazla yük olmuyor, Selçuklu Belediyesi'nin desteği de sürüyor. Ancak Konyaspor'un basketbol macerasını çok fazla sürdüreceğine açıkçası çok inanmıyorum.
Lige gelecek olursak; kağıt üzerinde Denizli ve Balıkesir en güçlü kadroyu kuran takımlar. Ancak ligi domine edecek bir takım yok. Çoğu takım birbirine denk ve her takım sürpriz yapabilir. Elbette pandemi şartları da çok belirleyici olacak. En önemli maç öncesi en önemli oyuncularından yararlanamayabiliyorsun. Lig tamamlanır mı? Bu da şüpheli. Birkaç takımı saymazsak her takım Süper Lig'e çıkabilir.
***
Birkaç kelam da futbol takımı ile ilgili yapmak lazım. En büyük sorunumuz bir yenilgiyle takımı yerden yere vurmamız, bir galibiyetle de arşa çıkarmamız. Fenerbahçe maçında çıkacak bir yenilgi de İsmail Kartal’ın durumu tartışılacak ve milli maç arası kaos içinde geçecekti. Ancak çok önemli eksiklerle çok değerli, uzun süre unutulmayacak bir galibiyet geldi Kadıköy’de. Kadro kalitesi kötü değil, form düşüklüğü yaşayan isimlerin de kendini bulmasıyla daha da iyi duruma gelebiliriz.
Konyaspor, bu sezon sıkıntısız bir sezon atlatsın benim için yeterlidir. Konyaspor’un Süper Lig’de her yıl yer alması başarıdır. İlk hedef bu olmalı. Yönetimin hedefi, bu sezonu atlatıp 100. yılda güçlü ve iddialı bir takım kurmak. Hedef elbette olacaktır ama gerçekçi hedeflerin dışına çıkılmasının sonu felaket de olabilir.