Münafık kelimesi ikiyüzlülük, vicdanının sesini dinlemeyen, gerçeği gizleyen, geçimsiz, arabozucu, inanmış gibi görünen, anlamlarına gelmektedir.
Bazı insanlar himaye edilmek düşüncesiyle, bazıları da var olan saygınlıklarını devam ettirmek niyetiyle, sosyal-siyasal-ekonomik imkânlardan yararlanabilmek ve çıkarlarını korumak, için bu yola başvururlar.
Münafikun Sûresi 4. ayete: “Onları gördüğünüzde kalıpları hoşunuza gider, sözlerini dinlersiniz. Onlar sanki elbise giydirilmiş kereste gibidirler. Konuştuğu zaman yalan söyler, söz verdiğinde sözünden döner, kendisine güvenene ihanet ederler” buyrulur.
İki yüzlülüğü en çok da oda seçimlerinde, yerel ve genel seçimlerde görmekteyiz. Bunun adına ister uyanıklık, isterseniz kumpas diyebilirsiniz. Bu insanlar kendilerini kurnaz, nabza göre şerbet veren, uyanık kişiler olarak görürler. Bugün sizin yanınızda dost görünen yarın sizin karşınıza düşman olarak çıkabilirler.
İkiyüzlü insan tıpkı pazarcı tezgâhı gibidir. Bakarsınız iyiler hep önde dizilir, arkaya çürükler konur.
Aşık Veysel’in dediği gibi ‘’İki kapılı bir handayım. Doğarken girdiğin kapıdan ölürken çıkacağımızı unuttuk. Neyi paylaşamadık? Neyin peşine düştük? Hırs, şan şöhret... Hepsi gelip geçici değil mi? Ne krallar, ne padişahlar, ne vezirler, kimler geldi kimle geçti” diyor.
Rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu ise; “Bir saniyesine bile hakim olamadığımız, hükmedemediğimiz bir hayat için, bu kadar fırıldak olmanın anlamı yoktur...’’ diyor.
Mehmet Akif Ersoy; “Yüzsüzdür insanoğlu kimse bilmez fendini, kime iyilik yaptıysan ondan koru kendini. İkiyüzlü dostun olacağına, delikanlı düşmanın olsun. Hiç olmazsa dostun gibi sırtından değil delikanlı gibi alnından vurur. İkiyüzlü insanları sevmeye başladım, yaşadıkça yirmi yüzlü insanlar görmeye başladım” diyor.
Ziya Paşa; “İnsana sadakat yaraşır görse de ikrah,yardımcısıdır doğruların Hazret-i Allah”
Ya Rab! Sana samimi olarak yalvarıyoruz, şehitler diyarı bu cennet vatanı ve aziz milletimizi ayrımcı ve ikiyüzlü insanların şerrinden uzak eyle.