O kadar sevdim ki gazetecilik mesleğini. Lise yıllarımda ailemde birçok gazeteci olması veya doğru dürüst gazeteci takibimden midir bilmem hayalim gazetecilik mesleğini yapmaktı. Okul bitti sınavdan yeteri kadar puanı almama rağmen ailemin öğretmen ol ısrarı ile eğitim fakültesi okuyarak öğretmen olma şerefine ulaştım. Ama içimde hep bir uhde kalmıştır yalan değil. Tabi okurken üniversitenin veya sivil toplum kuruluşlarının çıkan dergi ve makalelerinde birçok yazı yazma girişimim oldu. Rahmeti rahmana kavuştu kendisi ama yaşamında yazdığı yazıları ve çıktığı kanallarda konuşmalarından hayran olduğum Veli ALTINKAYA vardı. Derdim bir konu ortaya çıkmadan nasıl alıyor kokusunu,nasıl bir gazetecilik deneyimi var ki böyle bir ağırlık var üstünde şehre karşı. Kiminle konuşsam onu tanır ve takip ederdi. Yani mesleğini hak ederek yapan ve mesleğinin hakkını vererek çalışan mümtaz birisi idi.
Erhan DARGEÇİT ağabey harika bir yazı yazmış. Noktası virgülüne kadar yazının karşılığını vermiş Erhan ağabey. Herkes mesleğinin dışında veya donanımının gerektirmediği her şeyi yapmaya kalkmakta. Adam TV ye çıkıyor hukuk,siyaset, eğitim,dış politika,askeri konular,spor gibi her konuya hakim. Hiç anlamadığı bir mevzu yok. Geçen spor programında gördüğüm birisi baktım dış siyaset konuşuyor. Yazık dedim kendi kendime. Bir olay daha geçti başımdan. Arkadaşımın birisi bir eğitim kurumunda çalışmakta. Orada birisi ona öğretmenliği ile ilgili yapması gereken direktifler veriyor. Sonra duyuyorum ki bu vatandaş eğitim neferi değil.
Velhasıl haklısın Erhan ağabey. Herkes gazeteci herkes eğitimci herkes mali işler uzmanı herkes dış politikada söz sahibi herkes hukuk adamı vs. vs.
Ama bunda bir sıkıntı da şöyle eklenmeli. Adamın adamı olan,siyasetin ipinin bir ucundan tutmuş,siyasi bağlantısı olduğu için bir yerlere getirilmiş olanlar var ya. Hah onlar da boş adamlar Erhan ağabey. Onlar boş derken hepsi değil elbet ama alayı liyakati için değil ceketi sağlam düğmeledikleri için göreve gelenler. Gelenlerin içinde de iyi çıkmıyor mu çıkıyor tamam ama liyakate göre gelse hepsi iyi çıksa keşke.
Herkesin her şeyi bildiği ama herkesin yanıldığı,üç beş kelime bilenin gazetecilik yaptığı ve söz sahibi olduğu bir devir kapanır umudunu taşıyoruz. Liyakatin esas alındığı bir hayatın da ülkemizde olmasını canı gönülden gönülden dilerim.
Yazılarıyla,duruşuyla,muhabbeti ile, donanımı ile Erhan DARGEÇİT ağabeyin ve tüm gerçek basın mensuplarının çalışan gazeteciler gününü kutluyorum. Bu arada gazeteci falan değilim aman kızma ağabey.